16 yıldır yapılan tüm seçimleri kazanan AK Parti, yeni bir zafer için çalışmalarına başladı. Türkiye’nin büyük bir ekonomik saldırı altında olduğu süreçte bile AK Parti, 31 Mart’ta yapılacak “Yerel Yönetimler Seçiminde” halkın umudu olmaya devam ediyor. Muhalefet partilerinin kendini yönetmekten aciz görüntüsü seçmeni AK Parti’nin yanında tutmaya yetiyor. Ancak seçmen AK Parti’nin beklentilerini dikkate almasını da istiyor…
MHP, cumhurbaşkanlığı seçiminde yapılan ittifakın yerel yönetimler seçiminde de devam etmesini arzu ediyor. AK Parti’den gelen açıklamalar MHP’yle ittifaka kapıların açık olduğunu gösteriyor. Sadece parti yönetimleri değil, her iki partinin seçmen tabanı da “Cumhur İttifakının” devam etmesini istiyor.
Yapılacak ittifaktan hem AK Parti, hem MHP, hem de Türkiye karlı çıkacaktır. Her iki parti seçmenini iyi yönlendirilirse, CHP 2014 seçimlerinde kazandığı 14 il belediye başkanlığından 10’unu kaybeder. Eskişehir, Hatay, Zonguldak, Giresun, Edirne, Burdur, Aydın, Tekirdağ, Yalova ve Kırklareli AK Parti’ye geçer. Partilerin oy oranları bunu gösteriyor. Son yerel seçim verilerine göre CHP’nin elinde sadece Sinop, İzmir, Çanakkale ve Muğla kalıyor. İstanbul’da da 5 ilçe MHP’nin vereceği destekle AK Parti’ye geçecek.
CHP, İstanbul ve Ankara’yı alma hayali kuruyormuş. Aman dikkat etsin; “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmasın!”
Böyle bir tablo karşısında, 1 Nisan sabahı, ne Trump ne Esed ne de Bayık Kemal koltuğunu koruyabilir. Kemal’i, 31 Mart gecesi, saat dokuzu beş geçe başlayacak isyanla kendi seçmeni devirecek. CHP’nin darbe yapma konusunda hayli tecrübeli bir seçmene sahip olduğunu biliyorsunuz. Muharrem, kongre ısrarından vaz geçip pusuya yattı. CHP’nin 31 Mart’ta yaşayacağı hezimetin kendisini genel başkanlığa taşıyacağını biliyor!
VATANDAŞLA ÇAY İÇEN Mİ, İÇMEYEN Mİ BAŞKAN OLACAK?
CHP’de Kemal can derdindeyken AK Parti’de gündem farklı. AK Parti, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir gibi önemli büyükşehir belediye başkanlarını görevden alarak radikal bir değişim yoluna girdi. CHP, seçim sonrası genel başkanımız kim olacak belirsizliğini yaşarken; AK Parti, en iyi belediye başkan adayı kimdir, bunu nasıl ve nerede bulacağız gündemiyle meşgul!
AK Parti’nin adaylık kriterleri belli. Çalışkan, dürüst, ahlaklı; kapısı, sofrası ve gönlü halka açık, sivil toplum örgütleriyle irtibatlı isimler tercih edilecek. Parti yönetimi öyle olacağını açıkladı. Böyle olmazsa yukarıda bahsettiğim ittifakın AK Parti’ye getireceği kazanımlar bir anda başka partilere kayıverir. 15 yıl belediye başkanlığı yapıp bir esnaf çayı içmemiş başkanların devri bitmiştir umarım…
Parti’nin yönetim kadrosu bizden iyi biliyordur ama biz yine de hatırlatalım. AK Parti’nin iktidar yürüyüşü yerel yönetimlerdeki başarısıyla olmuştur. 2023 hedeflerine yürürken iktidarda kalmanın yolu da 31 Mart 2019’da yapılacak seçimi kazanmaktan geçecek. Parti yanlış adaylarla yola çıkıp, 24 Haziran’daki oy kaybını toparlayamazsa ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır!
Vasıflarına bakmadan “birilerinin adamı kriteri” aday belirlemede devre dışı bırakılmazsa oy kaybı devam eder. “İşinde başarılı ve vatandaşa yakın” aday kriteriyle adaylar belirlenirse kayıplar telefi edilir. Vatandaş verdiği mesajın doğru anlaşıldığının mutluluğuyla sandığa gidip AK Parti’ye oy verir. Aksi durumda içi kan ağlaya ağlaya, yine mesaj vermek için başka bir parti ambleminin altına mührü basıverir…