“Tayyip Erdoğan olarak bu kürsüde hamasetin diliyle konuşmuyorum. Burada tarihimden, ecdadımın vicdanlı duruşundan aldığım cesaretle konuşuyorum. Biz, tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, zalime ve zalimi destekleyen ülkelere BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında bu sözlerle meydan okudu!
“Biz tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalim ve zulmün karşısında olmuş bir milletiz.” sözüyle sadece bugünkü zalim, “soykırımcı” İsrail ve onu destekleyen başta ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’ya değil, mazlum halklara zulmetmek için fırsat kollayan tüm dünya zalimlerine meydan okumaydı bu!
Her zaman olduğu gibi yine “zalim” dünyaya ve “soykırımcı” İsrail’e insanlık dersi verdi. Mazlumun, mağdurun, haklının “duyulmayan” sesini tüm dünyaya bir kez daha duyurdu.
Konuşmasının büyük bölümünü İsrail’in Gazze’de yaptığı “soykırıma” ayıran Erdoğan, Filistin’i tanımayan devletleri tarihin doğru tarafında yer almak için Filistin devletini tanımaya çağırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında zalim ve “soykırımcı” İsrail’e, onu destekleyen ülkelere söylemediğini bırakmadı.
“BU VAHŞETE ORTAK OLMANIN UTANCINI DAHA NE KADAR TAŞIYACAKSINIZ?”
“Ey insan hakları örgütleri, Gazze’dekiler insan değil mi? Filistin’deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oyun oynama hakkı yok mu?
Ey basın kuruluşları, İsrail’in ofisini bastığı kuruluşlardaki insanlar sizin meslektaşlarınız değil mi?
Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek; bu zulme, bu barbarlığa ‘dur’ demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?”
Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler, bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar yaşayacaksınız? Çocuklar ölürken, bebekler can verirken uluslararası toplum da çok kötü bir sınav verdi. Bu çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesi.”
Erdoğan’ın bu tokat gibi sözleri “soykırımcı” İsrail destekçisi ülkelerin yüzünü düşürürken emperyalist Batı ülkelerinin zulmünden geçmiş mazlum ülke temsilcileri, BM Genel Kurulu’nda duygu ve düşüncelerini “cesurca” dile getiren Erdoğan’ı salonu inleten alkış tufanıyla desteklediler.
İsrail’in işlediği suçların cezasız kalmaması yönünde çağrı yapan Erdoğan, bunun Yahudi düşmanlığı olmadığını tarihteki örneklerle destekledi: “Bundan 500 yıl önce engizisyondan kaçan Musevilere de Hitler’den kaçan Yahudilere de kucak açtık. Bizim, İsrail halkına yönelik düşmanlığımız yoktur. Sorunumuz zalimle ve zulümledir.”
Erdoğan, konuşmasının İsrail’in uyguladığı soykırım ile ilgili olan bölümünün sonunda, “soykırıma” destek olan tüm ülkelere “Şunu herkes bilsin ki biz hakkı haykırmaktan çekinmeyiz. Birileri rahatsız olsa da doğruları söylemekten korkmayız.” sözleriyle meydan okurken; Filistin halkının işgalci İsrail’e karşı yürüttüğü mücadeleyi de “Filistin halkının, topraklarını işgal edenlere karşı sergiledikleri haklı direniş gayrimeşru gösterilmeyecek kadar asildir, onurludur, kahramancadır.” sözleriyle desteklediğini bir kez daha ilan etti.
“Canları pahasına vatanlarını savunan Filistinli kardeşlerimi yürekten selamlıyorum.” diyen Erdoğan’ı, Gazze mazlumları da “duyulmayan” çığlıklarıyla selamlıyor!...