28 Şubat sabahı büyük bir heyecanla Beyaz Saray’a giden Zelenskiy, diplomasi tarihinde görülmemiş bir skandalla dünya basınının gözleri önünde Başkan Trump ve yardımcısı tarafından azarlandı, aşağılandı ve Oval Ofis’ten kovuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyükelçilere verdiği iftar yemeğinde kullandığı “Unutulmasın ki emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır.” sözü “figüran” Zelenskiy’nin üstüne oturdu.

Erdoğan, kırk yıldır ABD’ninfigüranlığını” yaparak Türkiye’ye saldıran terör örgütü PKK’ya mesaj veriyordu aslında. ABD, gerçekten de Erdoğan’ın dediği gibi, senaryolarına “figüranlık” yapanları işleri bitince buruşturup bir kenara mı atıyor? Gelin birkaç yakın tarih örneğiyle bunu değerlendirelim.

1979’da Rusya işgaline karşı Afganistan’daki Müslümanlar bir direniş başlatırken Afganistan’a 2461 kilometre uzaktaki Suudi Arabistan’ın zengin Ladin ailesine mensup 22 yaşındaki Usame bin Ladin, tüm zenginlik ve refahını elinin tersiyle iterek Torabora Dağlarını mesken tutan mücahitlere katıldı.

Ladin, tek başına gittiği Afganistan’da kısa sürede büyük bir askerî ve siyasi güce dönüştü. ABD’nin silah desteği verdiği Ladin ve diğer mücahit gruplar, Rusları ülkeden çıkardılar. ABD, “kahramanı” Bin Ladin’i 2 Mayıs 2011’de Başkan Obama’nın emriyle Neptün Mızrağı operasyonuyla öldürdü.

1979’da ABD başka bir operasyon daha yürütüyordu. Humeyni’nin 1979’da ABD’nin “figüranı” Rıza Pehlevi’yi devirmesi üzerine Saddam’ı devreye sokarak 22 Eylül 1980’de İran’a saldırdı. Sekiz yıl süren savaşın sonunda kazanan olmadı, yüz binlerce insan öldü ve her iki ülke ekonomik olarak çok büyük zarar gördü.

ABD’nin operasyonları bitmedi. 2 Ağustos 1990’da “figüran” Saddam, “İran’la sizi korumak için savaştım. Ülkemin ekonomisi çöktü. Irak’ın borçlarını siz ödeyeceksiniz.” diyerek Kuveyt’i işgal etti. ABD’nin öncülük ettiği “emperyalist” Batılı ülkeler, Saddam’ı Kuveyt’ten çıkardı.

Emperyalist ülkeler “figüranları” Saddam’ın kalemini kırmıştı. ABD, 2003 yılında işgal ettiği Irak’ta kaçan Saddam’ı saklandığı bir kuyuda bulup üç yıl sonra Nisan ayında gece yarısı idam etti.

ABD’nin İslam coğrafyasındaki operasyonları bitmedi. 2011’de başlayan Suriye iç savaşından iki yıl sonra daha önce kimsenin ismini duymadığı, yüzünü görmediği El-Bağdadi isimli bir kişinin lideri olduğu DEAŞ terör örgütü, 2013’de kuruluşunu ilan etti.

Bir yılda Suriye’nin yarısını işgal etti. Kendilerine verilen görev bitince işgal ettiği tüm Suriye toprakları ABD’nin “müttefikimiz” dediği PKK/YPG’ye teslim edildi. DEAŞ’ın lideri El-Bağdadi de Ladin ve Saddam gibi ABD tarafından öldürüldü.

Bugün ABD’nin savaşa soktuğu Ukrayna’nın devlet başkanı “figüran” Zelenskiy, ülkesinin emperyalist ABD ile Rusya arasında paylaşılmasına itiraz ediyor. “Figüran” Zelenskiy sadece Beyaz Saray’dan kovulduğuna şükretsin. Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi geleceği hakkında endişelenmeye başlasa iyi olur.

Trump, “Zelanskiy’nin gitmesini mi istiyorsunuz?” diye soran gazeteciye; “Barış isteyen herhangi birini istiyorum.” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Unutulmasın ki emperyalist senaryolara figüranlık yapanların akıbeti eninde sonunda buruşturulup bir kenara atılmaktır.” sözünü doğruluyor.

Bakalım Zelenskiy’nin; “Ben ve ekibim kalıcı bir barış için Başkan Trump’ın güçlü liderliği altından çalışmaya hazırız.” açıklaması sonunu değiştirecek mi?