Kemal Kılıçdaroğlu, 13 yıl genel başkanlık koltuğunda oturduğu CHP ile Erdoğan’a karşı 13 seçim kaybetti. Kasım 2023’te yapılan CHP Büyük Kurultayı’nda da İmamoğlu’nun maddi ve manevi sponsorluğunu yaptığı Özgür Özel’e karşı genel başkanlık koltuğunu kaybetti.

“Evladım” dediği İmamoğlu ve “yol arkadaşım” dediği Özel’in ihanetiyle emekli edilen ve siyasetin dışına itilen Kılıçdaroğlu, ‘CHP’nin cumhurbaşkanı adayı kim olacak?’ tartışmasıyla birlikte yeniden sahneye çıktı. Açıklamalarından anladığımız kadarıyla Özel ve İmamoğlu ile kapanmamış bir hesabı var.

Peki, nedir o kapanmamış hesap?

Kimsenin tanımadığı İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaparken bir gün gelip de kendisine cumhurbaşkanlığı seçimi kaybettireceğini nereden bilebilirdi. 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini “kazanacak aday” olarak lanse eden İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nu “kaybedecek aday” ilan ederek sandığa gidilmeden mağlup etmişti.

Akşener’in Altılı Masa’yı dağıtarak Kılıçdaroğlu’na seçimi kaybettirdiği düşünülse de bence mağlubiyetin en büyük sorumlusu İmamoğlu idi. “Ben aday olursam seçimi kazanırız. Kılıçdaroğlu kazanacak aday değil.” kampanyasının arkasında İmamoğlu vardı.

Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanlığından ettiği yetmezmiş gibi genel başkanlık koltuğundan eden sürecin arkasında da İmamoğlu vardı.

Bunları neden hatırlattım?

Bugün yaşananlar geçmişten bağımsız değildir. Geçmişte yaşanan olaylar, bugünü ve geleceği inşa eder. Bugün CHP’de yaşanan cumhurbaşkanlığı “savaşında” dün yaşananları hatırlamadan değerlendirme yapmak bizi doğru yere götürmez.

Özgür Özel ve İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatını bitiren aktörlerdir. Aynı aktörler, bugün cumhurbaşkanlığına giden yolda birlikte hareket ediyorlar. Ancak karşılarına hiç hesaba katmadıkları, emekli ettiklerini düşündükleri Kılıçdaroğlu çıkıverdi.

İmamoğlu’na karşı CHP’nin adayı olmak isteyen Mansur Yavaş’ın en büyük destekçisinin Kılıçdaroğlu olduğu ortaya çıktı. Özel ve İmamoğlu’nun adayın erken açıklanması ve ön seçimle belirlenmesi fikrine Yavaş’tan önce Kılıçdaroğlu itiraz etti.

İmamoğlu’nun CHP’nin adayı olarak ilan edilmesine; “Adayın erken belirlenmesi parti içinde kutuplaşma ve ayrışmaya sebep olur. Adaylık için ismi geçenler öncelikle belediye işlerine yoğunlaşmalı.” sözleriyle itiraz eden Kılıçdaroğlu’na, Yavaş’ın aynı kelimelerle destek vermesi tesadüf değil.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu köşesine çekilmiş değil. Kendisine 2023 seçimini kaybettiren İmamoğlu ile CHP genel başkanlığını elinden alan Özgür Özel ile kapanmamış bir hesabı var.

Mansur Yavaş’ın CHP adayı olmayacağı yapılan üçlü zirvede ortaya çıktı. CHP, 23 Mart’ta yapacağı ön seçimle İmamoğlu’nun partinin adayı olduğunu ilan edecek. İşte asıl savaş da ondan sonra başlayacak.

Yavaş, CHP’den istifa etmeden adaylık süreci başladığında toplayacağı “rekor” imzayla İmamoğlu’na karşı CHP’li ikinci aday olacak. Yavaş cephesi, AK Parti’nin adayına karşı ikinci olacağını ve İmamoğlu’nu geride bırakarak seçimi ikinci tura taşıyacağını düşünüyor.

23 Mart’tan sonra Özgür Özel’in adayı İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun adayı Yavaş arasında seçim gününe kadar çok şiddetli bir savaş başlamış olacak. Bakalım Kılıçdaroğlu, 2023’ün rövanşını Özel ve İmamoğlu’ndan alabilecek mi?

Benim düşüncem Kılıçdaroğlu; Özel’i genel başkanlık, İmamoğlu’nu da cumhurbaşkanlığı koltuğundan edecek!