Türk siyasetinin dünyada eşi benzeri yoktur. Dünyanın balta girmemiş ormanlarına ev sahipliği yapan ülkelerde bile siyasetçiler ülke sorunlarını çözmek için yarışırlar. İktidarıyla, muhalefetiyle partiler halkın sorunlarını tartışırlar. İktidar ile muhalefet arasındaki yarış “yapacakları” icraatlar üzerinden olur.

Türkiye’nin talihsizliği, siyasete musallat olmuş CHP’nin 100 yıldır ülkesi ve halkıyla kavga ediyor olması. Halkın her seçimde sandığa gömdüğü CHP’de seçimden sonra ilk iş, genel başkanlık kavgası olur.

CHP’deki genel başkanlık kavgaları 2014’te cumhurbaşkanını halkın seçmeye başlamasıyla birlikte yerini cumhurbaşkanı adayı kim olacak kavgasına bıraktı.

2018 ve 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerinde olduğu gibi 2028 süreci de CHP’de adayımız İmamoğlu mu yoksa Yavaş mı olsun tartışmasıyla devam ediyor.

Türkiye’nin en önemli kentlerini yöneten bu iki ismin şehirlerine tek bir çivi çaktığını gören yok. Birinin yönettiği şehirde yağmur yağınca gökdelenler denizin ortasındaki adalara dönerken diğerinde de her gün yolda yanan otobüsleri görüyoruz. Şehir yönetemeyenler koca Türkiye’yi yönetmeye talip…

Yavaş’ın aday gösterilmesini isteyenler, İmamoğlu’nun “sahte” diploması ve PKK’nın siyasi ayağı partiyle olan yakın ilişkilerini gündemde tutuyorlar.

İmamoğlu’nu isteyenler, “ahmak” davasında ceza almasının önünü almak için CHP yönetimini İmamoğlu’nu aday olarak açıklamaya zorluyorlar.

2023’te Erdoğan’a karşı seçim kaybeden CHP’de yine ilk dakikadan itibaren 2028’de kimi cumhurbaşkanı adayı yapacağız tartışması başladı ve tüm hızıyla devam ediyor.

Ama…

İMAMOĞLU VE YAVAŞ CHP’NİN ADAYI OLAMAYACAK

İmamoğlu, aday ilan edilmesi için tüm tuşlara basıyor ama…

Yavaş, soyadı gibi yavaş ve derinden gidiyor ama…

Basının kavgaya benzin dökmesiyle iki isim de artık açıkça “CHP beni aday olarak açıklasın” demeye başladı. Ancak atladıkları bir nokta var. Özgür Özel’in, genel başkan seçildikten sonra bu iki isimden birinin aday yapılacağı yönünde verdiği mesaja fazla güvenmesinler.

Özel’in bugün geldiği nokta şudur; “Zamanı geldiğinde adayımızın kim olacağına partimiz karar verecektir.” Bu cümlenin aynısını 2023 seçiminden önce Kılıçdaroğlu da söylüyordu. O zaman da İmamoğlu ve Yavaş’ın isimleri adaylık için geçiyordu.

Peki ne oldu? “Zamanı gelince” CHP, partinin bir numarası Kılıçdaroğlu’nu aday gösterdi.

Son yerel seçimde 75 yıl sonra CHP’yi birinci parti yapan Özel’in kendini aday göstermeyeceğini düşünmek “ahmaklık” olur. Özel, 2028’de kendisi aday olmaz, İmamoğlu ya da Yavaş’ı aday gösterirse; aday gösterdiği isim seçimi kazansa da kaybetse de Özel, CHP’nin genel başkanı olarak devam edemez!

Özel’in arkasındaki “derin” Selanik’i hafife almayın. Eczacı Özel’in elinden tutup Manisa’dan CHP’deki Atatürk’ün koltuğuna (?) oturtanların, cumhurbaşkanlığındaki Atatürk koltuğuna da Özel’i oturtmak istediğinden şüpheniz olmasın.

Zamanı geldiğinde bu “derin” gücün, İmamoğlu ve Yavaş’ı da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Özel’in sağında ve solunda bir yardımcı koltuğuna oturmaya ikna ettiklerini göreceksiniz.

Çünkü “malum” güçler 2028 seçimini de Erdoğan’a karşı kaybederlerse Türkiye’yi “tamamen” kaybedeceklerini biliyorlar. Bunun için seçimi kazanma “ihtimaline” kimsenin çomak sokmasına izin vermeyecekler!