Laikliğintanrıyı yeryüzünden gökyüzüne kovduğu günden bugüne dindarların sosyal hayatı ladini zümre tarafından tanzim ediliyor.

Evet, Türkiye’de dindarların çocuklarına laik sistemin dışında bir eğitim verebilme gibi demokratik hakları yok.

Hiç olmadı.

İki gazetenin ‘Laiklik elden gidiyor’ manşeti üzerine Milli Eğitim Bakanı ‘karma eğitimi garantiye’ alan bir açıklama yaptı:

“Milli Eğitim Temel Kanununun 15. Maddesine göre; “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne imkân ve zorluklara göre bazı okullar, yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.” hükmü açıkça yer almaktadır. Söz konusu medya organlarındaki haberlerde iddia edildiği gibi, karma eğitimin sonlandırılması veya böyle bir duruma zemin hazırlanması kesinlikle söz konusu değildir.

Hiçbir parçasını dışarıda bırakmadan bir bütün olarak maarif davamıza şöyle bir baktığımızda gördüğümüz manzara laik eğitim sisteminin çöküşü değil de nedir?

Fakat bunu tartışmak yerine ‘Laik Eğitim Bitiyor’ manşeti atarsanız kendinize seküler bir alan açmış ve bu alanda at koşturacak imtiyaz kazanmış oluyorsunuz.

Ve pek tabii ki, esas meseleyi yani ‘ne olacak bu eğitim sistemimizin halini’ sümen altı yapmış; tozu, toprağı, bütün pislikleri yine halının altına süpürmüş olursunuz.

Uyuşturucu satıcıları ortaokul önlerine gelmiş, ergenlik yaşı ilkokula kadar inmiş, tacizler, sapıklıklar her yerde almış başını gitmiş hiç önemli değil.

Yeter ki, ‘Laik Eğitim Bitmesin’

Laik sistemin dışında kurtarılmış bir alanımız yok ki, buna camiler, muhafazakâr STK’lar ve cemaatler de dâhil, içinde vuku bulan çarpıklıklardan laik eğitim sistemi sorumlu olmasın.

Bilmem ne vakfındaki taciz vakaları sürekli gündeme getirilir ve fakat tacizcinin aldığı eğitimin gözden uzak tutulmasına özen gösterilir.

Çok yakinen şahidim, Samsun’da bir İHL’de derse giren fizik öğretmeni öğrencilere “Ben sizin inandığınız tanrıya inanmıyorum. Benim inandığım tanrı sizinkinden çok farklı…” gibi saçma sapan cümleler kurarak genç dimağları allak bulak ediyor.

Sonra soruyoruz, ‘Nereden çıkıyor bu Deizm’

Eskiden yani laiklik yokken, meslek sahibi olmak için değil, adam olmak için okula gidilirdi.

Okul çağına gelmiş çocuklar dualar eşliğinde mahalleden okula yolcu edilirdi.

O zamanlar yani laik eğitim sistemi yokken okullarda yukarıda saydığım melanetlerin hiç birisi yoktu.

Laiklik yokken kız erkek öğrenciler ayrı okullarda eğitim görürlerdi.

Ergenlik yaşı sürekli aşağıya doğru inmezdi.

Çocukların gelişimlerini zarara uğratacak şeyler okul dışında tutulurdu.

Sanayi toplumu için ihtiyaç fazlası mühendisler, teknik adamlar yetiştirmeye uğraşıyor ne var ki bunu da başaramıyoruz.

Bugün lise ve dahi üniversite mezunumuz okuduğu metni idrak edemiyor.

Ortalama lise mezununun idrâk seviyesine uygun hazırlanmış reklam metin ve görsellerini okuyabiliyor, anlayabiliyor…

Çocuklarımızı AVM’lere gidip tek başlarına alışveriş yapabilsin, marketing-pazar ekonomisi çarklarını döndürebilsin diye yetiştiriyoruz.