Kemâlizm nasıl bir ideoloji biliyor musunuz? Kemâlizm; din’e, iman’a, islâm’a, ecdad’a düşman olmaktır, onların bütün yaptıklarını yapmamaktır hatta ve hatta yaptırtmamaktır. İşte tam da bu yaptırtmamak mevzuu Kemâlizm’i diğer dünya görüşlerinden ayıran bir hususiyettir. İnsan dindar olmayabilir, tamam der “emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker”imizi yapar “her koyun kendi bacağından asılır” der geçeriz, başka da bir şey demeyiz, lakin bu durum ben dinsizim sende dinsiz olacaksın veya dinini yaşayamazsın raddesine gelirde o zaman da her Müslümanın bunlara karşı göğsünü siper etmesi şarttır.

Şuan sol cenah sivrisinek vızıltılarını hoparlöre bağlamış halde kocaman bir Müslüman kitlenin sesini bastırıyor vaziyette maalesef.  Bunun sebebi de Medya’nın halen büyük bir kısmının onların tarafında yer alması ve içimizdeki birçok kimsenin tam manasıyla sesini çıkartmıyor olmasındandır. İşte bu sessizliğimiz lehlerinde kullanan “M.Kemal’in Askercikleri” hem TV ekranlarından hem de düzenledikleri toplantılarda kısaca ne zaman fırsat bulurlarsa bize hakaret ediyorlar. “Gericiliğe Karşı Aydınlık Hareketi” veyahut daha anlaşılır bir dille “Müslümanlara (İslâm’a) karşı Kemâlizm İdeolojisi“ adı altında tertip edilen program da yine bunlardan bir tanesi. Gericiliğe Karşı Aydınlık Hareketi adlı program çok uzak değil daha birkaç gün önce (26.03.2016, Cumartesi) kendisine yakışır bir semtte (Kadıköy’de) yapıldı.

Programda konuşulan meseleleri kısaca özetleyecek olursam, başlıklar şunlar olur:

İMAM HATİPLER KAPATILACAKKİMLİKLERDEKİ DİN HÂNESİ KALDIRILACAKZORUNLU DİN DERSİ KALDIRILACAK

İş sadece konuşmakla, hakaretle kaldı sanmayın sakın bir de utanmadan “Müslümanları Fişleme Hattı” veya kendi tabirleriyle “Yobaz Takip Hattı” adı altında kendi kafalarında olmayanları veya kendilerince bir dini istismar yapıldığına kanaat getirdikleri kimseleri hukukî ve siyasî girişimlerle yola getirecekleri bir “İhbar” birim kurmuşlar.

Peki; bütün bunlar olurken bizim cenahta neler oluyor? Bizim cenahtan derken sivrisinek vızıltısına karşı birlik olup ses çıkaran Müslümanları kastediyorum.

Bizde de “DİRİLİŞ BULUŞMALARI” adı altında Abdülmetin Balkanlıoğlu, Muhammed Emin Yıldırım, Nureddin Yıldız, İhsan Şenocak, Ebubekir Sifil, Faruk Beşer gibi ve daha nice ilim irfan sahibi hocalarımız “emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker”’ yapmak üzere bir olmuşlar semt semt gezip hakkı hakikati anlatıyorlar. Yani “Gericiliğe Karşı Aydınlık Hareketi”ne karşılık olarak onlar da Fahr-i Kâinat efendimizin hadis-i şeriflerinde bahsetmiş oldukları “Altın Cağ”ın şuurlu neferlerini yetiştiriyorlar. Diğer bir değişle “Kemalistlerin Gericiliğine Karşı İslâm’ın Aydınlık Hareketi“ni başlattılar. Tek fark bizim cenahta “Yobaz Takip Hattı” diye bir şey yok. Biz hakikati söyler, gerisini şahsa ve nefsine bırakırız.

Hak – Bâtıl mücâdelesi tâ Hazreti Âdem’den, Kıyamet gününe kadar devam edegelen bir savaştır. Ne mutlu bu mücadelenin bir neferi olana, olabilene veya en azından bu niyet üzere olanlara. Cenâb-ı hak Müslüman olmayanlara hidayet, Müslümanlara da ferâset, cesâret, güç ve kuvvet versin inşallah. Amin.