Filistin meselesi dünyayı test ediyor.
Filistin meselesi insanlığı test ediyor.
Filistin meselesi Batı'nın sistemsel ve kurumsal anlamda ortaya koyduğu çerçevenin tüm çifte standartlarını faş eden/ortaya çıkaran bir turnusol kâğıdına dönüştü.
Önce siyaset ve medya... Ardından akademi tüm tutarlılığını kaybetti.
Nasıl mı?
Dünyadaki güç odağı ülke liderlerinin İsrail’i koşulsuz ve şartsız biçimde desteklemesi tarihe geçti.
Bilhassa ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın şu dakikadan sonra insan hakları bağlamında diğer ülkelere ders verme niteliğinde söz söylemesi mümkün değildir.
Bu ülkelerin sömürge uygulamaları ve ABD’nin işgal dosyaları her ne kadar kabarık olsa da hukuksuzluk; dünya kamuoyu önünde hiç bu kadar net bir şekilde açıklığa kavuşmamıştı.
Abluka altına alınmış bir kara parçasının yerli ve sivil halkının tepesine binlerce ton bombayı boca etmek, yasaklı silahları kullanmak, insani yardımları engellemek, aç, susuz ve enerjisiz bırakmak; ibadethane, hastane ve okulları bombalamak insanlık tarihinin geldiği son noktadır.
Savaş hukukunun hunharca çiğnendiği başka bir örnek yok.
Dünya canlı yayında soykırımı izliyor.
Ve tüm bu suçların ‘siyasi egemen mekanizma’ tarafından onaylanması, sistemin iflasının ilanıdır.
Bununla birlikte konvansiyonel medyanın en ünlüleri olan Batı’nın TV ve gazeteleri, İsrail’in savaş propaganda aparatına dönüşmüştür. İsrail’in borazanı hâline dönüşen boyalı medya, Batı halklarının midesini bulandırmakta.
Batı kamuoyunun hakikate ulaşma bağlamındaki tek adresi ise ‘X platformu’ olarak görünmekte.
Batı’da kurumsallık o derece iflas etti ki; İsrail’i eleştirenler “antisemitik” olarak fişlendi ve işten atılabildi. Bu sadece medya için değil, aynı zamanda akademi için de geçerli.
Akademi demişken Alman ekolünün ünlülerinden Habermas ve üç filozof, İsrail’in saldırılarında “soykırımsal bir niyet olmadığı”nı açıkladı.
İnanalım mı, ne dersiniz?
Ve böylelikle normatif tüm söylemler çöp oldu.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmesi’nin geçerliliği kalmadı.
İnsanlık ilk defa ikiyüzlülük ve çifte standardın bu boyutuyla karşı karşıya!
Türkiye’de ise avukatlar, insanlığa ihaneti affetmediler.
Vicdanlı ve ilkeli avukatlar bir bildiri yayınladı ve şöyle seslendiler: “Suriyeli bir çocuğun hayatı, Alman bir çocuğun hayatıyla eşit değere sahip olmadıkça; Yemenli bir çocuğun hayatına, Fransız bir çocuğun hayatıyla aynı değer verilmedikçe; Filistinli bir çocuğun ölümüne Ukraynalı bir çocuğunun ölümü kadar tepki verilmedikçe evrensel insan hakları kavramını kabul etmeyi reddediyoruz. Ve artık dünyaya şu soruyu her zamankinden daha ciddi bir tonda soruyoruz: Bugün görmezden geldiğiniz insan haklarına, ya bir gün, herkesten çok sizin ihtiyacınız olursa?”
Tespit ve soru mükemmel…
Bu bilinci ve duruşu alkışlıyorum.
Bildiri herkese açık ve siz de imzalayabilirsiniz.
Bildiri için; https://humanrightscollapsed.com/ web adresine giriş yapabilirsiniz.
İlkeli duruş kazanacak!