ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün yaptığı açıklamada, İsrail ve Fas’ın iki ülke arasında tam diplomatik ilişki kurulması konusunda anlaştığını duyurdu.
Trump ayrıca Fas Krallığı’nın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıdıklarını söyledi.
Batı Sahra konusu Fas’ın yumuşak karnı ve Fas halkı İsrail’le ilişkilerin normalleşmesine bu milli mesele üzerinden ikna edilecek.
Tıpkı Sudan’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesini “ABD’nin terör listesinden çıkacağız” bahanesinin arkasına saklaması gibi.
Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğinin ABD tarafından tanınmasıyla sorun bitmeyecek. Batı Sahra’nın bağımsızlığı için savaşan Polisario Cephesi komşu ülkelerden ve özellikle Cezayir’den büyük destek görüyor.
Fas’ın aslında bir önceki kral döneminden bu yana İsrail’le perde gerisinde güçlü ilişkileri vardı.
BAE ve Bahreyn’de olduğu gibi normalleşme anlaşmasıyla birlikte gizli ilişkiler aleni hale gelecek.
Fas Başbakanı Saadeddin el-Osmani, konuyla ilgili yaptığı ilk açıklamada, Fas’ın Filistin davasını desteklemeye devam edeceğini ve “Yüzyılın Anlaşması” projesini reddettiklerini söyledi.
Fas AK Partisi Gençlik Kolları da yaptığı açıklamada, Filistin davasının Fas halkının vicdanının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, İsrail’le normalleşmeyi reddettiklerini ifade etti.
Fakat partinin resmi bildirisinde Fas Kralı’nın “hikmetli yönetimine güven” vurgusu ön plandaydı. Fas’ta partiler var olsa ve seçimlere katılıp hükümet kursalar da ülke yönetimi gerçekte Fas Kralı’nın elinde.
Başbakan el-Osmani’nin Trump açıklamadan önce Fas ve İsrail arasında normalleşme anlaşması imzalanacağından haberi olduğu dahi şüpheli.
Geçenlerde partisinin düzenlediği etkinlikte konuşan el-Osmani, Filistin halkının haklarına saldırının Fas’ın kırmızı çizgisi olduğunu ifade etmiş, İsrail ve BAE arasında imzalanan normalleşme anlaşmasını reddettiklerini belirtmiş ve “Siyonist yapıyla normalleşme, Filistin halkının haklarını daha çok ihlal etmesi için bir teşviktir” demişti.
Bu sözlerin üzerinden henüz dört ay geçmeden Fas’ın İsrail’le ilişkilerini normalleştireceği açıklandı.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden ve el-Osmani’den şu ana kadar gelen açıklamalar suya sabuna dokunur türden değil.
Anlaşılan o ki, parti koalisyonu bozmayı ve iktidardan muhalefete düşmeyi, Saadeddin el-Osmani de başbakanlıktan istifa etmeyi göze alamıyor.
Belki de böyle bir adımın Kral’la çatışmaya ve ülkeyi kaosa sürüklemesinden kaygı duyuyorlar.
Fas halkında İsrail karşıtlığı oldukça güçlü. Fas Alimler Birliği de “utanç lekesi” olarak nitelediği normalleşme anlaşmasından vazgeçilmesini istedi.
Partinin kararının tabanda nasıl karşılanacağını önümüzdeki günler gösterecek.
Hem AK Parti hem de el-Osmani için zor bir durum.
Arap sokağında şimdi şu soru gündemde:
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu normalleşmenin ardından Rabat’ı ziyaret ederse, kendisini mevkidaşı olarak Saadeddin el-Osmani mi karşılayacak?