Dünya kamuoyunun dikkati Gazze Şeridi’ndeki katliamlara ve İsrail-İran gerginliğine odaklanmışken Irak’ta çok ciddi insan hakları ihlalleri yaşanıyor.
Terör suçlamasıyla idama mahkûm edilen Iraklıların cezaları PKK’nın hamiliğine soyunan Bafel Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) üyesi Irak Cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid’in imzasıyla infaz ediliyor.
Çoğu “gizli muhbir” iddiaları ve işkenceyle alınan itiraflar doğrultusunda verilen idam cezalarının adil ve şeffaf bir yargılamaya dayanmadığı herkesin bildiği bir gerçek.
İdam mahkûmları Sünni Araplar olduğu için Abdüllatif Reşid dosyaları imzalamakta tereddüt etmiyor ve aralarında masumların da bulunduğu mahkûmlar onar, yirmişer idam ediliyor.
İdam mahkûmları Kürtlerden ya da Şiilerden olsaydı Abdüllatif Reşid yine aynı tavrı gösterir miydi?
Bu soruya “Evet” cevabı vermek imkânsız.
Daha da ötesi en başından Kürtlere ve Şiilere mahkemelerden o idam kararları çıkmazdı.
Sünni Araplar ne yazık ki Irak’ta sahipsizler.
Iraklı insan hakları örgütü Afada’ya göre geçtiğimiz eylül ayında en-Nasıriyye Cezaevi’nde en az 50 kişi asılarak idam edildi.
Bir ay boyunca dört ayrı toplu idamın gerçekleştiği cezaevinde 24 Eylül’de idama mahkûm 21 kişinin infazı gerçekleştirildi.
İdam edilenler arasında yaşlı insanlar da var.
Onlardan biri de 68 yaşındaki Tikritli Muhsin Azzab Uceyl.
Ailesi, yaşlı adamın çeşitli işkencelere maruz kaldığını belgeleyen doktor raporları ve önüne konulan itirafları okumadan imzaladığına dair kanıtlar sunarak yeniden yargılanmasını talep etmiş.
Fakat Irak Cumhurbaşkanı ailenin çağrılarına kulak tıkayarak ve sunduğu belgeleri görmezden gelerek idam kararının infaz edilmesi için imza atmış.
Toplu idamlarla ilgili şikâyetler artınca Abdüllatif Reşid kendini savunmak için bir bildiri yayınladı.
Irak Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan bildiride idam kararlarını ve toplu infazları sorgulayanlar “Saddam rejiminin adamları” olmakla itham ediliyor ve “ülkede karmaşa çıkarmak istedikleri” öne sürülüyor.
Cumhurbaşkanı Reşid’in terörle mücadele için idam kararlarını imzalamakta tereddüt etmeyeceği belirtiliyor.
Irak Müslüman Âlimler Heyeti geçenlerde yayınladığı bildiriyle toplu idamları ve infaz dosyalarını gözü kapalı imzalayan Irak Cumhurbaşkanı’nın tavrını kınadı.
İdam kararlarının en ufak adil yargılama ve bağımsız hukuk ölçütlerinden dahi yoksun, göstermelik davalarla verildiğine dikkati çeken Iraklı âlimler ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’e seslenerek idam kararlarının infazını durdurması için Irak hükûmetine baskı yapmasını istedi.
Iraklı âlimlerden sonra çeşitli ülkelerden âlimler ve ulema heyetleri de bir bildiri yayınlayarak Irak’taki toplu idamları kınadı.
Bildiride mahkûmların işkence ve ailelerine tecavüz tehdidi altında işlemedikleri suçları itirafa zorlandıkları ve idam kararlarının söz konusu itiraflara dayandığı kaydedildi.
Irak’ta idama mahkûm edilen sekiz binden fazla insan olduğu ve bu yıl en az 700’ünün infazının gerçekleştirildiği bildiriliyor.
Çocuklarının işlemedikleri suçlar sebebiyle haksız yere idam edilmelerine engel olunmasını isteyen ailelerin çığlıklarını ve ümmetin âlimlerinin adalet çağrılarını duyan yok.