Geçen hafta  “Var mısınız?” soruma “Evet varım!” diyenleriniz oldu. Bunu diyenler sağlıklı hayata yol almanın ilk prensibini yerine getirmiş oluyor. İnsanı nasıl da motive ediyor “evet “ diyerek değil mi?  

O halde yolculuğumuza devam edelim. Şimdi sizlere birtakım sağlıkla ilişkili ölçülerden bahsedeceğim. Beden Kitle İndeksi (BKİ) bu ölçülerin en başında geliyor. BKİ indeksi bizlerin kilolu mu şişman mı, zayıf mı, ideal mi olduğumuzun  göstergesi olduğundan önemli. Bu ölçüt kısmen de olsa hastalıkların habercisi  aynı zamanda. Nasıl hesaplandığına gelince: Ağırlığımızı kilogram olarak  boyumuzun ise metre cinsinden karesini alıp, ağırlığımızı çıkan kare değerine bölüyoruz. Ortaya çıkan değer bize BKİ’mizi veriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu oranın 18,5-24,9 olmasını normal olarak nitelendiriyor. 25-29,9 arasına kilolu, 30’un üzerini ise obezite (şişmanlık) olarak tarif ediyor. Bununla da yetinmeyip şişman olanları da kendi içinde 30-34,9 arasını hafif şişman, 35-39,9 arasını orta şişman, 40 ve üzerini ise hastalık derecesinde şişmanlık olarak kabul ediyor.

İşte bu ölçeklendirmeler ne kadar sağlıklı olduğumuz noktasında bize yol haritası oluşturuyor. Peki, toplum olarak ne durumdayız ona bakalım isterseniz. Amerikan tipi, yani hızlı ve hazır tüketime geçtiğimizden beri, işlerin çok iyi olduğunu söyleyemem. TURDEP’in yaklaşık 25 bin kişi üzerinde yapmış olduğu çalışma ülkemizde yüzde 22,3 düzeyinde şişmanın bulunduğunu gösteriyor. Bu da yetmezmiş gibi 12 yıl içinde şişmanlık artışı kadınlarda yüzde 34, erkeklerde yüzde 107 olarak gerçekleşmiştir.

Hemcinslerime sesleniyorum!

Bu gidişle durumumuz kadınlara göre çok daha vahim. Hep beraber şişmanlıyoruz anlayacağınız. Amerika’ya yetişeceğiz bu gidişle. Onlarda şişmanlık oranını merak edenleriniz vardır elbet. Hemen söyleyeyim; 2025’te yüzde 50’nin üzerinde şişman bir nüfusa sahip olacakları tahmin ediliyor. Ülkemizde vücut kitle indeksi ortalaması 27’5’lerde; bu size normalmiş gibi gelebilir ancak bu ortalamanın içinde genç nüfusun da olduğunu unutmamak gerek. Yapılan çalışmalarda şişmanlığın Tip2 şeker hastalığının yüzde 80’inden, hipertansiyonun yüzde 55’inden ve iskemik kalp hastalıklarının yüzde 35’inden sorumlu olduğu ortaya çıkmıştır. Yani anlayacağınız, kilolarımız sadece canımızı sıkmıyor, aynı zamanda bizi hasta ediyor. Yazının başlığında söylediğim gibi, “Evet varım!” derken samimi olduğumu göstermek adına BKİ’mi sizlere açıklamak istiyorum: 27! Yani anlayacağınız benim kanatta biraz daha mücadeleye ihtiyaç var. Hep beraber bu mücadeleye devam edeceğimizden şüphem yok elbet. Yol haritamızın başında yüzde 50 daha az tüketelim diye önerim olmuştu zaten. Beraberinde bu fazla kiloların kendini muhafaza için ne kadar enerjiye ihtiyaç duyduklarını bir sonraki yazımda anlatacağım inşaallah. Anlatacağım ki israfın ne boyutta olduğunu hep beraber görelim. Bu israfla neler yapılabileceğine de ayrıca beraber karar verelim.

Beden kitle indeksinizin ideal olması dileğiyle, sağlık ve mutluluklar dilerim.