İnsanlar olarak, şartlar değişince bizim de düşüncelerimiz ve duygularımız değişir. Değişiklikler esnasında, var olan yerleşik yapı ilk refleks olarak açığa çıkar. Eğer kendimizi ifade etme ve durumu tespit dilimiz suçlama üzerine kurulu ise, bunun ortaya çıkması için en ufak bir yanlış bile yeterlidir. Bu bir anlayış olarak ya çocukluktan gördüklerimizle bize yerleşir ya da sonradan yüklenen aşırı eleştiri ve suçlama sonrasında karşı bir atak gibi yapışabilir.
Başka etkenlerde dahil olmak üzere, hangi sebeple olursa olsun, anlayışımız anlamaya ve anlaşılır olmaya yönelik olmalı çünkü suçlama savunmaya kilitler. Oysa gerçekten yapılan bir yanlış varsa ve o konuşuluyorsa, suçlayıcı dil, hata yapandan önce suçlayanın algısının sonucudur.
Marifet düşündürücü konuşabilmektir
İnsanı düşünmeye sevk etmek olanı görmesini sağlar, mantığı çalıştırır. Bu ise, cümle kuranın düşünmesiyle başlayan bir süreçtir.
Hangi kapıyı çalarsak o kapıdan ses geleceği gibi, duygunun kapısını çalarsak ta duygunun sesi gelir oysa bizim düşünce kapısını çalmamız gerekir. Duygu ve düşüncelerini ifade etme biçimi başta olmak üzere, anne babanın iletişim biçimi, otomatik olarak dile yerleşir ve giderek aktifleşir.
Yani anne babamız bize tarz öğretir. Öfkelenme sebeplerini anlamsızlaştıramayan biz anne babalar, kendi zihin kalıplarımıza uymayan her şeye tepki vermeyi anne babalığın gereği gibi sayar ve sürdürürsek; hatasını savunan, bazen de bu saldırının karşısında inadına yapan, düşünmesine akletmesine fırsat verilmeyen çocuklar yetişmiş oluruz.
Bizim zihnimiz örneklerle daha iyi çalışır
Muhtemel birkaç örnek şunlar olabilir. Kardeşine vuran bir çocuğa annesi “Niye vurdun?” diye kızdığında çocuk da gerekçesini söyleyerek savunacaktır. Annesi, “Yavrucuğum düşün bakalım, vurmak yerine senin efendiliğine yakışan ne başka yapabilirdin?” Sorusuna karşılık çocuk düşünecek ve bir alternatif bulacaktır.
Canım kızım, sence geç yatmak seni nasıl etkiliyor, daha erken yatsaydın neleri daha kolay yapardın, kendini nasıl hissederdin? Daha erken yatabilmen için plân yapmanda sana yardımcı olmamı ister misin?Akıllı oğlum, ceketini askıya asman evin görüntüsünü nasıl etkiler sence?Kendini daha iyi hissettirecek ve yükünü azaltacak bir çalışma programını birlikte oluşturmaya ne dersin? Böylece eğlendirici faaliyetler yapmak için de zamanın olur.Hayatım, oğlumuz senin telefonunu almak istiyor, ben uzaklaştırdıkça sana yaklaşmaya çalışıyor. Çocuklarla biraz vakit geçirip gönlünü doyurduktan sonra telefonla ilgilenmeye ne dersin?Yemeğimizi sofrada yemek, bir birimizin yüzünü görmemize, sohbet etmemize ve bağlarımızın kuvvetlenmesine vesile oluyor. Saat sekizde sofrada buluşmaya ne dersiniz?Yavrucuğum, tırnaklarının kesilmiş olması ve sofraya oturmadan ellerin yıkanması seni hem temiz yapar hem iyi hissettirir diye düşünüyorum, ne dersin?
Bence her birimiz bu örneklerin daha iyisini oluşturabiliriz, ne dersiniz?