Merih Demiral’a verilen ceza konusunda olduğu gibi, ne zaman yurt dışında Türkiye ile ilgili bir tartışma çıksa hemen diasporamız lobicilik faaliyetleri açısında yetersiz olmakla suçlanır.

Buna göre, Türk diasporası yeterince organize olamayıp birlik hâline gelemediği için etkisiz kalıyormuş.

Acaba gerçekten böyle mi yoksa bu iddialar, tekrarlana tekrarlana bir mite dönüşen bazı ezberlerden mi ibaret?

Şimdi söz konusu iddiaları teker teker ele alalım.

Öncelikle Türk diasporasının birlik olamaması meselesini ele alalım. Siyasi ve ideolojik açıdan homojen bir Türk diasporası olmadığı için tüm diasporanın yekvücut hâlinde hareket etmesini beklemek sosyolojik ve siyasi gerçeklikle uyumlu bir beklenti değil.

Türkiye’deki tüm siyasi ve dinî oluşumlar, fikrî ve ideolojik çatışmalar doğrudan diasporamızda da mevcut.

Dolayısıyla nasıl ki Türkiye’nin en temel ulusal çıkarları bile söz konusu olduğunda ülkemizdeki farklı toplumsal kesimler neredeyse hiçbir zaman bir araya gelemiyorlarsa Türk toplumunun bir yansıması olan diasporamızdan da böyle bir beklenti içinde olmamamız gerekir.

Onun da ötesinde Türkiye kaynaklı ama Türkiye’ye düşman ve Türk diasporası ile Türkiye’nin aleyhine çalışan PKK, FETÖ ve Ermeni diasporası gibi diasporalar da söz konusu.

Bütün bu “düşman” diasporaların bilinçli ve sistematik bir şekilde Türkiye ve Türk diasporası karşısında ilgili devletler tarafından desteklendiğini de not etmemiz gerekir.

Dolayısıyla tekamülünü tamamlamış hiçbir ulus devletin, kendi ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu düşündüğü bir diasporanın lobicilik faaliyetlerinin önünü açmayacağını aksine tıkayacağını da görmemiz gerekiyor.

Bundan dolayı Batı’da; siyasetten sanata, spordan kültüre, ekonomiden akademiye her alanda ince bir filtreleme mekanizması her daim devrededir.

FETÖ ve PKK lobisi çok becerikli olduğu için değil, ilgili devletler tarafından önleri açıldığı için etkilidirler.

Diğer taraftan Türk diasporasının yeterince organize olamadığı da bir ezberden ibarettir.

Zira 1960’larda başlayan göç hikâyesinin ilk kuşağından itibaren Türk diasporası her alanda örgütlenmiştir. Bugün farklı konularda faaliyet gösteren ve sayıları on binleri bulan Türk dernekleri dünyanın dört bir tarafında faaliyet göstermektedir.

Hatta şunu rahatlıkla iddia edebiliriz ki Türk diasporası kadar mikro alanlarda organize olabilmiş başka bir diaspora örneği yoktur.