Bir seçimi daha geçirdik. Öyle ya da böyle, eksik ya da fazla, her nasılsa kabul edip şimdi yeniden herkes ne yapıyorsa en iyi şekilde yaparak hayatına devam edecek. Vatana, millete hayırlı olsun.
…
İnsanların siyaseten ne düşündükleriyle genel olarak pek ilgilenmem ben. Kırmızı çizgilerime basmadıktan sonra karşıdaki insanın insanlığından daha kıymetli bir şey düşünmem. Hep böyleydi ve yine böyle. Ha o kırmızı çizgilerimin neler olduğunu merak edenler varsa beni az çok tanıyorlarsa ya da neler yazdığıma neler yaptığıma bakarlarsa anlarlar.
Bunların dışında bu seçim bana bir şeyi tekrar anlamak için fırsat verdi. Anladım ki bu memleketin sağcısı, solcusu, orta yolcusu daha kim ve ne tür siyasi düşüncede olanı varsa her şey olabilirler ama hiçbiri vatanını, milletini, devletini satacak kertede buna alet olanlara müsaade etmez. Öyle ya da böyle etmez ama etmez.
…
Şimdi soru şu; değdi mi?
Tarihi vatanı için yazdığı destanlarla ve şehitlerle dolu milletin karşısında PKK ile alenen kol kola girmeye değdi mi?
Asırlardır sırf bu milleti boğmak için bilumum katil, barbarın bir araya gelip de yine de yenemediği Haçlı zihniyetinin ve ABD’nin emir eri olmaya değdi mi?
Milletin üzerine bombalar yağdırıp yüzlerce insanımızı şehit eden münafık FETÖ’den umut beklemeye değdi mi?
Sırf siyasi hırsınız ve nefretinizle milletin evlatlarının ürettiği ve tüm dünyanın hayran olduğu İHA’ları, SİHA’ları kötülemeye değdi mi?
Sırf siyasi çıkarlarınız yüzünden sizi milletin tanımasının tek sebebi onun verdiği makam olan adama ihanet etmeye değdi mi? Sizin yüzünüze yıllardır iğrenerek bakan, örtüsü, sakalı var diye insan yerine bile koymayanların resimleri önünde başörtülü kardeşlere oy toplatmaya değdi mi?
Ömrü vatan millet davasıyla geçen merhum Erbakan Hoca’nın kurduğu partinin önünde yıllarca ona zulmeden zihniyetin sunucusu olmaya ve parti binasına bayraklarını asmaya, hocanın kemiklerini sızlatmaya değdi mi?
…
Milletin feraseti sizin kirli siyasetinizi yine yendi.