Bazı insanlar kötü. Gerçekten saf kötüler. Hakaret etmek, birilerini aşağılamak ve birilerinin hassasiyetlerini, kutsallarını ya da sevdiklerini hakir görmek için yaşıyor gibiler ve her ne olursa olsun bu tavırlarından da vazgeçmiyorlar. Kötüler yani, öyleler.

Koca koca insanlar, bilmem nerelere; hangi mevkilere gelmişler ama ne nasıl konuşacaklarını ne de konuştuklarını nasıl ifade edeceklerini bilmiyorlar; ya da bile isteye böyle davranıyor, böyle konuşuyor ve böyle yaşıyorlar.

Benim tercihim ve kanaatim ikinci olanı. Yani bunları bilerek yapıyorlar. Tartıyorlar, zannediyorlar. İnsanların nereye kadar dayanacağını ve ne kadar sabredeceğini ölçmeye çalışıyorlar.

Bence bu baya baya bilimsel bir teknik. Yani önce kendi planlarını yapıyorlar. Yaptıkları planları hayata geçirmeden önce birkaç tane maşa, kukla falan seçiyorlar. Bunlara diyorlar ki ‘Biraz kaşıyın bakalım.’ Bunlar da başlıyorlar milletin hassasiyetine basmaya. Hani ‘acı eşiği’ deniyor ya onun gibi milletin ‘sabır eşiği’ni ölçüyorlar. Çıkan sonucu da bence veri diye ellerine alıp neyi, ne kadar ve belki de ne zaman yapacaklarına karar veriyorlar.

Adamın biri çıkıp ülkenin cumhurbaşkanına karşı -ismi her ne olursa olsun- bir şekilde ve alenen hakareti aşan cümleler kurabiliyor ve bu adamın isminin önünde milletvekili falan yazıyor. Baya baya maşa bu adam işte, tasması var yani ve bence tasmasını kimin tuttuğunu kendi bile tam olarak bilmiyor. O kadar ahmak yani. Ahlakı zaten yok. Öyle olsa; sevmese bile, hoşlanmasa bile, yahu düşman olsa bile çıkıp da kendi ülkesinin cumhurbaşkanına böyle cümleler kuramaz. Ahlakına karşılık ne teklif ettiler, orasını bilemiyoruz. Yani varsa kaç paralık ahlakı var; bunu hesap etmemiz mümkün değil.

Bunları söylediğiniz zaman karşınıza çıkacaklardır, şöyle cümleler kuracaklardır;

“Bu ülkede düşünce özgürlüğü yok mu?”

“Eleştirmek hakkımız değil mi?”

Şimdi ben ve daha başka birileri, bütün düşünce özgürlüklerini bu adamın üzerine döksek ne güzel olur değil mi? Şöyle içimizden geldiği gibi perdesiz ve tartmadan; ona daha gün yüzüne çıkmamış bir düşünce özgürlüğü göstersek?

Yapmayız çünkü biz ahlaklı insanlarız.

Bir de çok sevdiğim şöyle bir söz var;

“Köpek su içmekle deniz pis olmaz!”