Ömer el-Beşir’in devrilmesinden sonra suların bir türlü durulmadığı Sudan’da ordu içindeki hesaplaşma da devam ediyor.

11 Nisan’dan bu yana dört ayrı darbe girişimi yaşandığı ve her seferinde birçok subayın gözaltına alındığı duyurulmuştu.

Geçen hafta yeni bir darbe girişiminin daha önlendiği açıklandı.

Başarısız darbe girişiminin arkasında bu kez Genelkurmay Başkanı Haşim Abdulmuttalib ile bazı subayların, istihbarattan ve İslami Hareket’ten isimlerin, eski iktidar partisi liderlerinin olduğu öne sürüldü.

İslami Hareket, bir bildiri yayınlayarak üyelerinden bazılarının darbe girişimine karıştığı iddiasını yalanladı.

Daha öncekiler gibi bu son darbe girişimi iddiasının da gerçek olup olmadığı tartışılıyor.

Cevabı aranan en önemli soru şu:

Ortada gerçekten bir darbe girişimi mi var, yoksa “Darbe girişimi bastırıldı” kılıfı altında belli bir kliğin orduyu tamamen ele geçirmesi için tasfiye mi yapılıyor?

Gelişmelerin odağında herhangi bir askeri eğitim almadığı halde Sudan Askeri Geçiş Konseyi (SAGK) Başkan Yardımcılığı’na kadar yükselen Muhammed Hamdan Daklu ve emrindeki “Hızlı Destek Güçleri” var.

Ordu içindeki bazı generallerin Daklu’nun önlenemeyen yükselişinden ve söz konusu güçlerin ihlallerinden rahatsız oldukları, şiddetli tartışmaların yaşandığı, deve ticaretinden generalliğe terfi eden Daklu’yu ve emrindeki güçleri eleştirenlerin daha sonra darbe girişimi bahanesiyle gözaltına alındığı söyleniyor.

Örneğin, darbe girişimine liderlik ettiği öne sürülen Sudan Genelkurmay Başkanı Haşim Abdülmuttalib, SAGK Başkanı Abdülfettah El-Burhan’dan “Hızlı Destek Güçleri”nin ihlallerine son verilmesini ve paralı kabile korucularından oluşan söz konusu güçlerin başkent Hartum’un dışına çıkarılmasını istemişti.

Darbeci askerlerin ayrıca İslami Hareket’i kurban seçerek manevra yaptığı ve sivil hükümette ısrar eden devrimci ve solcu güçlere yaranmaya çalıştığı iddia ediliyor.

Daha önceki darbe girişimleri hakkında kamuoyuna bilgi vermeyen ve yüzlerce göstericinin hayatını kaybettiği müdahaleyle ilgili soruşturma konusunda oldukça ketum davranan Askeri Geçiş Konseyi’nin son darbe girişimi hakkında sızdırdığı bilgilerin doğruluğu ve amacı sorgulanıyor.

Neredeyse haftada bir yaşanan darbe girişimlerinin Ömer el-Beşir’in devrilmesi ve sonrasında yaşanan süreç konusunda ordu içinde görüş birliği olmadığının göstergesi olduğu belirtiliyor.

Anlaşılan o ki, Sudanlı darbeciler de Mısır cuntası gibi İslami Hareket’i siyasi sahnenin dışına itmekte kararlı.

Askeri Geçiş Konseyi’ni destekleyen Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır gibi ülkelerin arzusunun da bu yönde olduğunu tahmin etmek zor değil.

Bu arada, son darbe girişiminin Körfez ülkelerinden biri aracılığıyla temin edilen hassas dinleme cihazları sayesinde deşifre edildiğinin konuşulduğunu da not edelim.

Sudan cuntasının iki numaralı ismi Daklu geçenlerde Kahire’deydi.

Mısırlı darbeciler gibi Sudanlı darbecilerin de yönetimi halk iradesine ve sivillere bırakmaya hiç niyeti yok.

Abdülfettah es-Sisi gibi deneyimli darbecilerle görüşerek taktik belirlemeye çalışıyorlar.