Hakkâri’de 9 şehit verdik, hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Temennimiz hiç kayıp vermemek ama savaşın tabiatında ölmek de öldürmek de var.
Bu olay PKK terör örgütüne ne kadar önem vermemiz gerektiğini gösteriyor. Her zaman birinci tehdit etnik terördür, bunu bir an bile unutmamamız lazım.
Çözüm sürecinin bozulmasından beri devlet terörü yok etmek için her türlü imkânı kullanıyor. Yüzlerce, binlerce terörist etkisiz hale getirildi. Ama bizim bir tek terör örgütümüz yok, onlarca terör örgütü var. Daha 15 ay önce başka bir terör örgütünün darbe teşebbüsüne tanık olduk. Her örgütün arkasında başka bir Türk düşmanı ülke var.
Türkiye son on asırdır İslam’ın kalesidir. O bayrak asırlarca bu millet tarafından taşındı. Hâlâ İslam ülkeleri içinde en gelişmiş, en ileri ülke Türkiye. Bu bayrak yeniden göndere çekilecekse burada çekilecek. İslamlar yeni bir medeniyet hamlesi yapacaklarsa burada yapacaklar. Bunu Batı’da görüyor. Buradaki potansiyelin ne ve neler yapabileceğini tahmin ediyor. Onun için bize terör örgütlerini musallat ettiler. FETÖ’nün amacı İslam’a hizmet değildi, PKK’nın amacı da Kürtlere hizmet değil. Bu ülkenin Kürt’ü Türkiye dışında hiç bir yerde mutlu olmaz. Burada gördüğü rahatlığı başka bir ülkede bulamaz. Kimi Kürtlük kimi İslamcılık adı altında Haçlı emperyalizmine hizmet ediyor.
Bu vatan hepimizin, gemi batarsa hepimiz batarız. Bazıları hâlâ terörü AK Parti veya Sayın Cumhurbaşkanımıza bakarak değerlendiriyor. Neredeyse çıkıp şu terör biraz daha artsa da AK Parti iktidarı kaybetse diyecekler.
Siyasetin zemini bellidir, terörden medet umanlar sonunda onun kurbanı olurlar. HDP hep teröre güvendi, eş başkanlardan biri Hakkâri’de yaptığı konuşmada PYD ve PKK’ya yaslandıklarını açıkça söyledi. Şimdi cezaevinde o sözlerin cezasını çekiyor. Siyasetçi asla teröre yaslanmamalıdır. İktidarla hesaplaşmanın yolu bu değildir.
Şehitlerimizden dolayı içimiz kan ağlıyor, hepimiz onlara borçluyuz. Onlar bir anne ve babanın çocukları değil, Türk milletinin çocuklarıdır. Dolayısıyla bu acı hepimizindir. Üzülecek, ağlayacak ama asla geri adım atmayacağız. Türkiye çözüm sürecinde bir devletin yapacağından çok daha fazla şeyler yaptı. Eleştirileri omuzlayarak masaya oturdu. Terör bitsin diye geçmişte yapılanları yuttu. Buna rağmen PKK terör örgütü silah bırakmadı. Bunu artık bölge halkı da görmeli. Hem terörden şikâyet edip hem de teröre tepki koymamak samimiyetle bağdaşmaz. En büyük zararı bölge halkı görüyor. Eski korku ortamı da artık dağılmış durumda. Diyarbakırlılar, Batmanlılar, Şırnaklılar, Hakkârililer sokağa çıkıp PKK’ya artık yeter diyebilmelidir. Örgütler tabanlarını kaybetmeye başladıklarında terörü bırakırlar. Devlet bu işi çözsün demekle terör bitmez. Bölge halkı da üzerine düşeni yapmalı, sorumluluğunu yerine getirmelidir. PKK artık korkulacak bir örgüt değil, korkması gereken bir örgüt. Bir gün bölgenin ayağa kalkıp PKK’ya kırmızı kart gösterdiğini görürsek bu iş kesin olarak bitti diyeceğiz. Son sözü bölge halkı söyleyecek. O sözü bekliyoruz…