Önümüzdeki hafta büyük bir heyecanla beklediğimiz Kurban Bayramını idrak etmeye hazırlanıyoruz.
Son bir buçuk yıldır gerek ülkemizin gerekse de dünyanın içinden geçtiği pandemi süreci ile aslında bayramların ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılmış olmalıdır.
Yardımlaşmanın, paylaşmanın, hatırlamanın, hatırlanmanın ve empati edebilmenin insanlık için hayati önem taşıdığının farkına varılmasına vesile olmalıdır bayramlar.
Birilerinin özellikle getirmek istedikleri nokta da Ramazan Bayramı için şeker bayramı yakıştırmasının ve Kurban Bayramı için de et bayramı yakıştırmasının anlamsızlığını her platformda dile getirecek bir şuurla bayramları anlamalı, yaşamalı ve yaşatmalıyız.
Kurban Bayramı’nda kurban edilecek hayvanların sadece ve sadece Allah’a bizi yakınlaştıracak birer vesile olacağını bilerek hareket etmeliyiz.
Değilse kesilecek kurbanların etinin ne kadar çıktığı ve ne kadar lezzetli olduğu ile ilgilendiğimiz an bayramın ana temasından uzaklaşarak her anlamda beyhude geçirdiğimiz bir zaman dilimiyle karşı karşıya kaldığımızı bilerek zamanın geçtiğine şahit olabiliriz.
Her bayramın kendine has özellikleri ve güzellikleri vardır ki bunları yaşayabildiğimiz kadar aslında bayramları bayram edebiliriz.
Şayet Ramazan Bayramı’nda Rabbimiz için tuttuğumuz bir aylık oruçların ardından aç kalmanın ne olduğunun ve aç kalanların nasıl bir hal ile yaşadıklarının farkına varamamış isek bu bayramı bizim bayram gibi görmememiz gerekir.
Sadece ama sadece Allah’ın rızasını kazanabilmek için tutulan oruçların insana anlatacağı çok ama çok önemli noktalar vardır. Bunu anlayabilen insanoğlu hayatının her anında kazançta olmuştur, kazançta oluyordur ve de kazançta olacaktır.
Aynı şekilde Kurban Bayramı’nda sadece ama sadece Allah’ın rızasını kazanabilmek amacıyla kesilen kurbanları yılda sadece bir defa o da Kurban Bayramı döneminde olduğunu bildiğimiz insanlara ulaştıramadığımız noktada bizim ne bayramdan ne de bayramı bayram yapabilmekten bahsetmememiz gerekli bir o kadar da önemlidir.
Pandemi sürecinde işini kaybeden geliri düşen insanımızın sayısı azımsanmayacak kadar fazla olduğu için gelin bu bayram bayram yapılabilsin.
Yüreklerin tamamı gerçek bayramların nasıl olduğunun farkına varsın ve o heyecanla atabilsin.
Burada üzülerek belirtmem gereken önemli bir husus vardır ki bu noktaya dikkat edilmez ise kısa zaman sonra gelen neslin bayram kavramından çok fazla bir biçimde uzaklaştığı kuvvetle muhtemel görülecektir.
Maalesef ki ebeveynler gençlere birçok konuda olduğu gibi belki de bayram konusunda da çok önemli ifadelerde bulunmaktalar ama gençlerin bunu anladığını da söylemek mümkün değildir.
Özellikle belli güç odakları bayram eşittir tatil noktasına konuyu getirdikleri için insanlar bayramları tatil yapabilecekleri bir zaman dilimi olarak geçirme eğilimine girmiş durumdadırlar.
Bunu test etmekte son derece kolaydır. Öyle ki akrabalarınıza, yakın eş ve dostunuza bayramlaşmak amacıyla gittiğinizde veya telefonla aradığınızda birçoğunun bayramı fırsat bilerek tatillere gittiğine şahit olursunuz.
Ama tüm bu çalışmalara inat bayramları gerçek bayramlar yapabilmek, o eski bayramları tekrar geri getirebilmek ve özlemle andığımız alışkanlıklarımıza dönebilmemiz için bayramları gerçek formatına geri döndürmek için son nefesimize kadar çalışmak boynumuzun borcu olacaktır.