Gülmek aşırı göreceli bir mesele. Kişiden kişiye o kadar değişir ki, kişiyi bilemezsiniz. Kendinizi tanıyamazsınız bazen. O denli değişkendir yani.

Ol sebepten…

Bir komedi eserinin komik olup olmadığına kimse karar veremez. Herkes karar verebilir. Zaten ülkemizde herkes de sinema gurusu olduğuna göre komedi filmlerine dair kanat ifade etmek hayli zor hal alıyor.

Arif olanın anlayacağı bir konu esasında sanat. Seçkincilik değil. Şuurculuk belki. Kimin kime şuuru geçerse…

Misal…

Yılmaz Erdoğan’a gülen Şahan Gökbakar’a gülmeyebilir. Ata Demirer’e kahkaha atan Beyazıt Öztürk’e somurtabilir.

Bir de Cem Yılmaz var. Birlik beraberliğe en çok ihtiyacımız olan dönemlerde müşterek olarak gülebildiğimiz nadide isimlerden…

Arif V 216 vizyona girdi. Bugün sinemalarda boy gösteriyor. Herkes gidip izleyebilir.

Herkes gülebilir demiyorum. Gidip izleyebilir. Gülme hususuna dair bir şey diyemeyeceğim. Cem Yılmaz sevenler için keyifli dakikalar vaat ediyor. Sürpriz yok. Fragmanlarda izlediğinizin biraz daha uzun hali. Kısa tanıtımlarda güldüğünüz oranda uzun soluklu gülmece beklemeyin. Zira Cem Yılmaz, yakaladığı iki damarın suyunu çıkararak yoluna devam ediyor.

Arif V 216, GORA ve AROG’un devam filmi olarak lanse ediliyor. Fakat bence GORA+AROG+Pek Yakında…

GORA ve AROG’daki uzay yolu macerasından transfer olan bazı karakterlerin yanında Pek Yakında’nın Yeşilçam ve 60’lara selam duran nüansları bir araya getirilmiş.

Cem Yılmaz sevenlerin de tahmin edebileceği noktalara yüklenen espriler, klasik Cem Yılmaz tarzıyla beyazperdede sergileniyor. Pek Yakında ile sinemasının da geliştiğine ve bir yere varacağına inanmaya çalıştığımız Cem Yılmaz, yönetmen koltuğunu Kıvanç Baruönü’ne devretmiş. İyi de etmiş. Kendisi yönetmenlik bağlamında kendisine pek bir şey katamamaya başlamıştı. Ötesine gidemeyeceğini (ya da şu an gerek olmadığını) düşünmüş olacak ki böyle bir değişikliğe gitmiş. Baruönü de standart bir gişe komedisinin hakkını vererek işini yapmış.

Arif V 216’nın oyunculukları ise diğer birçok Cem Yılmaz filmine göre parlıyor. Kadronun zenginliğine şapka çıkarıyoruz. Hemen her oyuncu da rolünün gereğini yerine getirmiş. Özellikle gençler hayli başarılı.

Cem Yılmaz’ın herhangi bir işinin reklama ihtiyacı yok. Şu an YouTube’da bir fragman videosu açtığınızda, filmin fragmanının reklamı bile filmin kendisi. Daha şimdiden fragmanlar milyonlara defa izlenmiş. Bu zaviyeden bakınca Arif V 216’nın çok izleneceğini tahmin etmek zor değil. Pek Yakında ile Ali Baba ve Yedi Cüceler’den daha fazla gişe yapması işten bile değil. 4 milyonu rahat görür. Sinema sektörümüz adına sevindirici.

Fakat gönül ister ki…

Cem Yılmaz zekâsında bir komedyen ve sinemacının (Yeşilçam başta olmak üzere yerli sinemaya ve dahî dünya sinemasına hâkimiyeti esprilerinden malum) sadece ve sadece güldürmek değil, sinema sanatına bir şeyler katarak ve sinema sanatından daha fazla faydalanarak film yapsın…

Sonraki Cem Yılmaz filmini Reha Erdem’in yöneteceğini düşünüyorum da…

Heyecan yaptım…

Tavsiye olsun…

Arif olan da anlasın…