Kürtler sizin istediğiniz kutsalsız ve İslamsız yaşama asla razı olmayacak. Peygamber-i zişan’a (SAV) ‘Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah’ demeye devam edecek siz de kininizde debelenip gideceksiniz.

Devrimci Sol: ‘Şeytan ruhunun insan bedenine girme halidir.’ 

Bu tanım size ağır gelmiş olabilir. Ancak kötülüğü iyilik, zulmü hak, isyanı itaat olarak göstermek şeytan mesleğidir ve Devrimci Sol tam da bunu yapmaktadır. Marufun sözcülüğünü kendi tekeline alarak marufa düşmanlık yapmaktadır.

Devrimci Sol, İnanca saygı, insana saygı, adalet, hukuk, kadın, çocuk, yaşam, hak, özgürlük sloganları eşliğinde yaptığı katliam vandallık ve anarşizim ile; İslama, insanlığa, nizama, aileye, helale, kurala, düzene, adalete, hukuka, iyiliğe, merhamete, şefkate, saygıya, vefaya, yaşama kısaca marufa düşmanlığı kendine şiar edinmiştir.

Kısaca Devrimci Sol millete ve değerlerine düşmanlığın adıdır.

Devrimci Sol’un Türkçesi KEMALİZİM (CHP/DHKP-C/MLKP/TKP/TİKKO) Arapçası BAAS, Kürtçesi de (PKK/HDP) APOİZİM’dir.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü münasebetiyle Devrimci Sol’un Kürtçe kanadını temsil eden ancak Kürtçe solculuk olmadığı için ideolojik dilleri olan Türkçe ile çıkmak zorunda olan Özgür Gündem paçavrası ‘Cennet anaların ayakları altındadır’ hadis-i şerifini alaycı bir üslup ile karikatürize etti. Daha önce de HDP’nin Diyarbekir/Yenişehir belediyesi Charlie Hebdo’nun Efendimiz’e (sav) hakaret eden karikatürünü şehrin caddelerindeki reklam panolarına asmıştı.

Bu illet zihniyetin her iki kin kusma girişimine de bölgenin tüm illerinde Müslüman Kürtler PKK’nın silahlarının gölgesinde olmalarına rağmen kitlesel protesto eylemleri ile sert tepki gösterdi.

Charlie Hebdo, Peygamberimize (SAV) hakaret ederken protesto eylemleri ile tepki gösteren Müslüman Türkler, aynısını PKK yapınca neden tepki göstermedi; neden Müslüman Kürtleri PKK’ya karşı yalnız bıraktı konusu ayrı bir makale konusudur…

Asıl konumuza gelelim. Bu ‘Umre/Hac ziyareti’ diyerek ‘Amara’ adı altında Öcalan’ın doğduğu eve gidip o evin toprağını yiyen; ‘Allah ve Muhammed Kürtler için ne yaptı ki’ diyen, din afyondur, biz İslam yüzünden geri kaldık diyen Apocuların İslam düşmanlığı bir karikatürden ibaret mi.?!

Bakın Önder/Serok dedikleri ve uğruna kendilerini yaktıkları Öcalan İslam ve din hakkında ne diyor:

1-‘Yukarıda Tanrı olsaydı, beni yine yanlış yola sevk edecekti. Allah da Kürtler için değildir, Kürtleri şaşırtıyor. Kürtlerin Allah’ı da onları yanlış yola sevk ediyor. Bunun için ben kendi kendimin tanrısıyım.’ (Sanat ve Edebiyatta Kürt Aydınlanması kitabı 153.sayfa)

2-‘Allah bir nevi Ortaçağ’ın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir. Bizim din ile ilişkimiz yok. Halkımız Tanrı’dan, ideolojiden kopmalıdır. Ben çok uğraştım sonunda Tanrıdan koptum. Tanrıyı aştım. Böylece Öcalan olabildim.’ (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt-1, 313.Sayfa)

3-‘İslam kadınımıza bir şey vermemiştir. Bunun yerine sosyalist ahlakı koyacağız. Tarih içindeki gelişimlere baktığımızda, Allah tapımıyla sadece birliğe ve güce ulaşılmak istendiği çok açık görülmektedir. Öyle sevgili kulun Cennete gitmesi gibi kavramlar, işin fantezi kısmıdır.

Tek Tanrılı din ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, Allah, Peygamber ve Melek gibi kavramlar o dönemin siyasi litaratürüdür. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt-1, 204.Sayfa)

4-‘Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur. Arabistan’da halen Kıble denilen namazda yön anlayışı tanrıçaya bağlılığın bir izini teşkil etmektedir’ (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt-1, 354.Sayfa)

5-‘Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra Yarı Tanrı oldum. (Özgür Yaşamla Diyaloglar. 257.sayfa)

6-‘Bir Arabistan tasarımı olarak Allah, yaklaşık M.Ö 2000’lerde bir ideolojik kimlik olarak semitik kabilelerin zihninde yer etmektedir’ (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt-1)

7-‘Ebabil kuşlarının Habeş ordusunu attığı taşlarla perişan etme öyküsü, aslında kabile güçlerinin at ve kılıçla savaşmalarının dinsel anlatımıdır’(Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa)

8-‘Hem çok geciktirilen dindeki re-formasyonu sonuçlandırmak, hem de daha önemli olan özgür bireye yol açmak için dini dogmaları tümüyle çözen hamleyi başarmalıyız. Bunun yolu bütün kutsal kitapları bir edebi kaynak olarak değerlendirmek, sosyolojik ve ahlaki çözümlemelerle doğru dönüşümden geçirmek ve bireye dayatılan bir dogma olmaktan çıkarmak gerekir’ (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa)

9-‘İslam inancı bir hastalıktır’, ‘İslam dini Kürtleri ezdi’, ‘Muhammed’in kişiliği çelişkilidir’, ‘Kürtler İslamlaştıkça Kürtlüklerini unutuyorlar’

10-‘Muhammed’in Allah’ı, ana kabilelerin birleşerek güçlenmesi ihtiyacını ifade eder. Bedevi kabilelerin ortak tasavvurudur, birleşmiş Arap kabile gücüdür. Her topluluk kendini güçlendirdiği oranda, kendi Allah’ını yeniden tasarlamaktan geri durmamıştır. Tarihsel ve toplumsal gerçeklik budur. Günümüzün Allah’ı bilimdir.

Kuran da İdeolojik kimlik düzeyinde gerçekleştirilen, Sümer mitolojisinin üçüncü büyük versiyonudur, dönüşüm geçirmiş biçimidir.’

Öcalan’ın Allah, Peygamber, Kur’an düşmanlığına, aile kavramı, namus, nikah kavramlarına onun ağzından verilecek binlerce irite edici örnek var.

Tabi bunu ‘Bizi yaratan ve bugünlere getiren Öcalan’ diyen Nursel Aydoğan gibi yaratıklar anlasın diye yazmıyorum. Müslüman Kürt evlatlarına Rablerine, dinlerine, peygamberlerine, ecdatlarına hakaret eden bir kişinin peşinden gitmekten vazgeçsinler diye yazıyorum.

Bir de bu Devrimci Sol denen illete ve Kürtçesi olan Apoizme; Onların süslü sloganlarına kimsenin aldanmadığını, dinimize ve değerlerimize düşman olduklarını çok iyi bildiğimizi bunun yanında karikatür ile sadece sınırlarımızı test ettiklerinin farkında olduğumuzu anlatmaya çalışıyorum.

Anlarlar mı bilmiyorum ama yine de söyleyeyim; Kürtler sizin istediğiniz kutsalsız ve İslamsız yaşama asla razı olmayacak. Peygamber-i zişan’a (SAV) ‘Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah’ demeye devam edecek siz de kininizde debelenip gideceksiniz.

Biline…