40 bin sivil insan katledildi. Çoğu kadın ve çocuk.

On binlerce sakat ve yaralı var.

İnsanlar açlığa mahkûm edildi. Öyle ki su depoları dahi hedef alınarak vuruldu.

Hastaneler, ibadethaneler, okullar… Birleşmiş Milletler kurumları dahi bombalandı.

Yüzün üzerinde gazeteci öldürüldü. İsrail’de bazı Arap kökenli basın kurumları sınır dışı edildi ve Türk basını da sürekli mobbinge maruz kalmakta.

İki ilçemiz büyüklüğündeki Gazze’ye, 18 günde bir atom bombası gücünde patlayıcı fırlatıldı.

Kullanılmayan yasaklı silah ve mühimmat kalmadı.

Gelinen aşamada İsrail ve Netanyahu, uluslararası yargı kurumlarınca soykırım fiili işlemekle yargılanıyor.

KATİL VE YÜZSÜZ!

Netanyahu, katil olmakla birlikte çok yüzsüz.

Düşmanı mert olmayanın işi çok daha zordur.

Gazzeli Müslümanlar ne yazık ki tarihin en namert katiliyle sınanıyorlar.

Dünya tarihinin en kanlı soykırımını işleyen bu katil, “Hayır, yapmadım.” diyor.

Katil, ABD Kongresi’nde misafir yabancı lider sıfatıyla konuşma yaptı.

Bu konuşmada neleri “yapmadım” dedi? Hangi yalanları sıraladı?

Mesela “Sivilleri öldürmedim.” dedi.

“Gazze’ye yardım girişlerine engel olmadım.” dedi.

İsrail ordusunun, sivilleri korumak için tüm ordulardan daha fazla önlem aldığını söyledi.

Evet, tüm dünya kamuoyunun aklıyla dalga geçen bir şeytan var karşımızda.

Tüm yaşananlar, insan hakları raporlarına girmişken, ispatlı, belgeli video kayıtları varken, çıkıp bu yüzsüzlüğü yapabiliyor.

Fakat bu durum, bir şeyi daha net görmemizi sağladı.

Gazze soykırımının ortağı ve onaylayanının ABD olduğu, artık kayıtsız ve şartsız ilan edilmiştir.

Netanyahu’nun konuşmasını alkışlarla tam 79 kez bölen kongre üyeleri, Netanyahu’yu tebrik için sıraya girerken ittifaklarının nasıl katıksız olduğunu da göstermiş oldular.

Aslında her şey ortadaydı ama sokaklara çıkan binlerce kişi, “acaba” dedirtiyordu.

İçlerinde hakikat ve adaleti önceleyenler olsa da ABD yönetimi ve İsrail, iki farklı devlet olabilir ama aslında tek millettir.

Gazze soykırımında İsrail’den taraf olan sermaye odakları, siyasi yetkililer ve medya aslında bu gerçeği pozisyon alışlarıyla haykırıyorlardı.

Sosyal medya platformları ve konvansiyonel medya, Filistin lehine paylaşımlara karartma uygularken devasa bütçeli markalar İsrail ordusuna bağışlarda bulunup hamburger gönderdiler.

Gazze protestosuna katılan rektörler işten atılırken aynı pozisyondaki mankenlerin sözleşmeleri iptal edildi.

Bir kere daha ikrar edelim; küfür tek millettir.

BÜYÜK KARŞILAŞMA İÇİN HAZIR MIYIZ?

ABD Kongresi’ndeki o tablo, İslam âlemine çok şey söylüyor.

Bu mesajla bugün yüzleşmeyen, yarın mutlaka gerçekle karşı karşıya gelecek.

Gazze soykırımında on binlerce insanı ateşe atan büyük şeytan ve kardeş şeytan durmayacak.

Gazze, “Büyük İsrail Ütopyası” kapsamında fitilin ateşlendiği yer olarak tarihe geçecek.

Sanmayın ki Gazze’deki ateş, İslam coğrafyasına uğramasın.

Büyük savaş başladı.

Koltuklarını kaybetme korkusuyla İsrail’in katliamlarını görmezden gelen Arap liderler de bu durumdan payını alacak, ne yazık ki masum halklar da…

Bu ateş bizim de kapımızı çalacak.

Büyük İsrail Projesi, bizim topraklarımızda da hak iddia ediyor.

Bu kavga ABD ve İsrail’in sonunu getirecektir! Ve fakat süreç kolay olur sanmayın.

Devlet son hız, dış tehditlere karşı hazırlık yapmakta!

Sizler de bireysel hazırlıklara her anlamda başlamalısınız!