Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor.

Ziyaretin amacıyla ilgili Arap sokağında çeşitli yorumlar yapılıyor.

Örneğin, Abbas’ın Hamas ve Muhammed Dahlan arasındaki yakınlaşmadan rahatsız olduğu için Türkiye’nin kapısını çaldığı söyleniyor.

Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Abbas’ın koltuğuna Muhammed Dahlan’ı oturtma planları sır değil.

Bu plan Abbas ve çevresindekilerin şiddetle karşı çıkması nedeniyle Batı Yaka’da bugüne kadar herhangi bir ilerleme kaydedemedi.

Bilakis Abbas, Dahlan’ı Fetih’ten kovduğu gibi adamlarını da tasfiye etti.

Fakat Dahlan bu kez karşılarına hiç beklemedikleri bir yerde, Gazze’de çıktı.

Hamas ve Dahlan arasında son günlerde yaşanan yakınlaşma ve bu yakınlaşmanın sonucu Mısır ile Hamas arasında sağlanan anlaşma Abbas’ın oyununu bozdu.

Anlaşma hayata geçerse hem Gazze Şeridi nefes alacak hem de Dahlan, Gazze kapısından Filistin’e geri dönecek.

Gazze Şeridi’ni boğarak Hamas’a boyun eğdirmek isteyen Abbas, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Kahire’yi ziyaret ederek Mısır ve Hamas arasındaki anlaşmayı bozmak istese de başarılı olamadı.

Mısır ve BAE’nin desteğini arkasına alan Dahlan’ın bu hamlesine karşı Abbas’ın yapabileceği tek bir şey vardı.

Ankara’ya ve Doha’ya başvurmak.

O da öyle yaptı.

Abbas’ın temsilcisi geçtiğimiz günlerde Katar’da ve Türkiye’de görüşmelerde bulundu.

Bu son ziyaret işte o görüşmelerin neticesi.

Abbas, abluka ve yaptırımlar nedeniyle Hamas’ın artık Gazze Şeridi’ni yönetemeyecek durumda olduğunu düşünüyor.

Uluslararası ve bölgesel şartlar da Hamas’ın aleyhinde.

Bu nedenle Ankara’dan Hamas’a baskı yapmasını ve Gazze’nin yönetimini Ramallah’taki hükümete teslim etmeye hareketi ikna etmesini istiyor.

Fakat Abbas’ın unutmaması gereken önemli bir konu var.

Bugünkü noktaya gelinmesinin, yani Hamas ve Dahlan arasında yakınlaşma olmasının tek müsebbibi Abbas’ın bizzat kendisinden başkası değil.

Filistin Devlet Başkanı, Gazze Şeridi’ne uyguladığı gayri insani ve gayri ahlaki yaptırımlarla Hamas’ı Dahlan’a ve Mısır-BAE ittifakına doğru ittiğini itiraf etmeli.

Venezuela’ya törenle ilaç yardımı gönderen Abbas, Ramallah ve Nablus’taki depolar ilaç dolu olduğu halde uzun süredir ilaç sıkıntısı çeken Gazze’ye ilaç göndermiyor.

Gazze Şeridi’nde tedavi imkânı olmayan hastaların dışarıdaki hastanelere sevk edilmelerine Ramallah’taki hükümet tarafından izin verilmediği için bebekler ölüyor.

Bunun izah edilebilir bir yanı yok.

Türkiye, Filistin’de bölünmüşlük halinin sona ermesi ve birliğin sağlanması için elini taşın altına koymaya hazır.

Fakat her şeyden önce Abbas’ın ciddi ve dürüst olması, uzlaşıyı gerçekten istemesi gerekiyor.

Ebu Mazin, Türkiye ziyaretine geçici bir manevra gözüyle bakarsa Mısır-BAE destekli Dahlan’a karşı hamlesinden herhangi bir sonuç alması mümkün değil.

Hamas, Gazze’nin yönetimini tümüyle Ramallah hükümetine devretmeye hazır olduğunu birçok kez dile getirdi.

On yılı aşkın bir süredir zor şartlarda Gazze halkına hizmet eden memurların işten çıkarılmamaları gibi bir takım makul şartları var.

Uzlaşı konusunda samimi ise Abbas’ın bu tür talepleri göz ardı etmemesi gerekiyor.