Görüntülü sanatların öncüsü, sinemadır. Özellikle televizyon, sinemanın oluşturduğu dil üzerine kendini geliştirmiştir. Boynuz kulağı, çırak ustayı geçer ya işte öyle oldu. Sinema televizyona istikamet verirken 2000’li yıllarda dijitalleşmenin de etkisiyle televizyon, sinemaya yön vermeye başladı.
Bu rol değişiminin en iyi şahidi, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu-TRT’dir. TRT, 70’li yıllardan itibaren gerek edebiyat uyarlamalarını gerekse özgün kurmaca yapımlarının büyük çoğunluğunu Yeşilçam'ın ustalarına yaptırmıştır. Aşkı Memnu, Küçük Ağa gibi onlarca örnek verebiliriz.
Dijital çağda, görüntülü medyaya istikamet veren artık televizyondur. Özellikle Türk dizilerinin dünyada yankı bulmasıyla beraber “Yeşilçam” artık anılmaz olmuştur.
TRT, sinemaya vefa örneği göstererek onu iyi örnekleriyle yeniden hayatımıza soktu. TRT Sinema Müdürlüğü tarafından düzenlenen “12 Punto” senaryo ve ortak yapım destekleriyle hem sinemaya can suyu verirken hem de yerli yapımcıların dünyanın farklı ülkelerinden yapımcılarla ortak eserlere imza atmalarına fırsat tanıdı. Yani destek ayakları Türkiye’de olan “bizim çocuklar”, dünyaya açılıyorlar. Bu yıl 30 ülkeden 40 sinemacı etkinliğe katılmış. Böylesine büyük organizasyonda çok kişinin emeği vardır ama bu işi başından sonuna kadar canla başla yürüten Genel Müdür Yardımcısı Ziyad Varol ve Sinema Müdürü Faruk Güven’i kutluyorum.
Kabataş Lisesi’nin bahçesinde altıncı 12 Punto’nun kapanış programında 2024’ün ödülleri verildi. Programda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, 12 Punto’nun dünyada referans gösterildiği gibi örneği olmayan tek proje olduğunun altını çizdi. Sanat dünyasının Ukrayna için gösterdiği duyarlılığın, Filistin’de ölen çocuklar ve kadınlar için gösterilmediğini vurguladı. Altun, “12 Punto kapsamında toplam 111 proje ödüle layık görüldü. 12 Punto’nun sağladığı destekler sayesinde çekilen filmlerin dünya sinemasında ses getirmeye başlaması Türkiye için TRT ve Türk sineması için gurur kaynağıdır.” dedi. Fahrettin Bey’in sanat ve sanatçı bağlamında söylediği önemli cümleler, üzerinde uzun uzun durmayı gerektiriyor.
TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Zahit Sobacı ise bu yıl projeye yapım danışmanlığını da ilave ettiklerini açıkladı. Sobacı: “Bizim ilk günden bugüne 12 Punto’yu gerçekleştirmedeki hedefimiz, Türk sinemasına destek olmak ve sektöre nitelikli eserler kazandırmaktır.” dedi.
Dünyanın önde gelen ödüllü yapımcı, oyuncu ve yönetmenlerin jürisini oluşturduğu yarışmada, farklı kategorilerde ödüller sahiplerini buldu. Hafta boyunca toplantılar ve atölyelerin yanı sıra 12 Punto, Gazze meselesini de unutmayarak Filistin temalı filmlerin gösterimini de yaptı. Ödül alan sanatçılardan bir veya ikisinin Filistin’den söz etmesi canımı sıkarken imdada TRT Ortak Yapım Ödülü’nü “ Bayram Resitali” projesiyle alan Yönetmen Bekir Bülbül yetişti. Teşekkürden sonra sadece “Filistin” diyebildi, laflar boğazına düğümlendi ve devamını getiremedi ama biz misafirler onu çok iyi anladık ve alkışladık. Bu projede yer alan yapımcı arkadaşımız Halil Kardaş’ı da kutluyorum.
12 Punto’da emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu vesileyle bir noktanın altını çizmek istiyorum; sinemayı Hollywood gibi siyonistlerin güdümüne girmiş tekellerden kurtaralım. Unutmayalım, “Dünya Hollywood’dan büyüktür.” Ey bizim sinemacılar! Filistin için yeni filmler yapmak boynumuzun borcudur.