Yunanistan’la normalleşme mümkün mü?
Türkiye ile Yunanistan arasında son dönemde karşılıklı ziyaretler ve imzalanan anlaşmalarla ilişkilerde bir yumuşama göze çarpıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Miçotakis bu çerçevede geçtiğimiz bir yıl içerisinde dört defa bir araya geldiler. Bu çerçevede Yunanistan Başbakanı Miçotakis de pazartesi günü Ankara’yı ziyaret etti
İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşip normalleşemeyeceği konusunda her iki tarafta da iki farklı görüş mevcut.
İlk görüşe göre Türkiye ile Yunanistan arasında dış politika ve güvenlik alanı başta olmak üzere aşılması ve çözümü mümkün olmayan birçok mesele var. Bundan dolayı da iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi mümkün değil.
Diğer bir görüşe göre ise var olan bu sorunlara rağmen iki ülke kazan-kazan ilkesi çerçevesinde turizm, ekonomi, kültür, sanat, enerji ve çevre konuları başta olmak üzere birçok alanda ciddi ve yoğun iş birlikleri geliştirebilir.
Yüksek politika alanındaki sorunlu alanların alçak politika alanındaki sorunsuz alanlardan ayrılmasına dayanan bu görüşün temelinde, inşa edilecek olan iş birliklerinin zamanla karşılıklı anlayışı güçlendirerek sorunlu alanların da çözümüne katkı sunacağı beklentisi yatmaktadır.
Hâlihazırda dünyada birçok ülke bu yöntemi kullanarak sorunlarını çözmeye çalışmaktadır.
Türkiye ile Yunanistan gibi tarihî ve kültürel olarak fazlaca ortak noktası olan, ciddi uzunlukta kara ve deniz sınırına sahip, birçok alanda ciddi bir iş birliği potansiyeli taşıyan iki ülkenin her konuda anlaşamasa bile birbirini anlamama, tanımama gibi bir lüksünün olamayacağı çok açıktır.
Bundan dolayı iki ülkenin medya kuruluşları, akademisi ve düşünce kuruluşlarına çok ciddi bir sorumluluk düşmektedir.
Bu çerçevede Türkiye Araştırmaları Vakfı olarak Atina merkezli Institute of Global Affairs adlı düşünce kuruluşuyla beraber Türk-Yunan Medya Akademi Forumu’nun üçüncüsünü cumartesi günü İstanbul’da düzenledik.
Üçüncü forumun ana teması turizm ve ekonomi alanındaki iş birlikleri idi. Her iki ülkeden turizm ve ekonomi alanında iş adamları, uzmanlar, akademisyenler ve gazeteciler bir araya gelerek ortak iş birliği imkânlarını tartıştılar.
Forum çerçevesinde ortaya çıkan ana görüş, bu diyalog platformunun ilişkilerde yumuşama dönemlerinde ikili ilişkilerin geliştirilmesine ciddi bir katkı sağlayacağı; ilişkilerin gerildiği dönemlerde ise âdeta bir güvenlik ağı görevi görerek ilişkilerin daha da kötüye gitmesini engelleyeceği yönünde oldu.
Foruma katkı veren tüm konuşmacılara şükranlarımızı sunuyoruz.