Açıklanan ağustos ayı enflasyon oranlarıyla son dönemlerin en sıcak yazını meteorolojik olarak yaşadığımız gibi piyasalarda da yaşamış olduk.

Ağustos enflasyon oranlarıyla bu durum bir bakıma tescillenmiş oldu. Bunu da yine bu sütunlardan ağustos ayında yazdığım “Ağustosun ortasından ağustosa bir bakış” başlıklı yazımda ifade etmiştim.

Günlük hayatın içinde olan herkesin çok rahat şekilde hissedebileceği bir şeydi ağustos enflasyon oranının da yüzde 9’un üzerinde çıkacağı.

Piyasalardaki beklenti yüzde 7 ile yüzde 7,5 seviyelerindeydi ama rakam bunun çok üzerinde bir oranla yüzde 9,09 olarak gerçekleşti.

Ağustostaki enflasyon oranı bu seviyelerde olunca da yıl sonundaki oranın, yüzde 68 ile yüzde 74 arasında gerçekleşeceğini şimdiden tahmin ettiğimi ayrıca ifade etmek isterim.

Çünkü kış aylarına girmiş olacağız ve yaz aylarında nasıl doğal gaz fiyatları enflasyonu geriletici bir etki yapıyorsa kış aylarında da yükseltici bir etki yapacağı için yıl sonu enflasyonundaki oranlar bahsettiğim şekilde gerçekleşecek gibi duruyor.

Arzumuz enflasyonun düşmesi ve en aşağı seviyelere gelmesi yönündedir ama rakamlar bu arzumuza ulaşmanın biraz zaman alacağını gösteriyor.

Burada TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla ilgili ciddi bir değişime imza attığının da altını kalın puntolarla çizmek istiyorum.

Bundan sonraki süreçte TÜİK, enflasyon ölçümlerini bu şekilde yapmaya devam etmelidir.

Piyasalarda oluşan rakamlar üzerinden yol almak, her zaman gerçeklerle yola devam etmek anlamına geleceği için çok ama çok hassas davranılmalıdır.

Gerçek rakamlar üzerinden konuşmak ve gelecek adına hesapları bu rakamlar üzerinden yapmak her zaman önemli olmuştur; bundan sonraki süreçte belki de daha önemli olacaktır.

Örneğin hesaplamalar gerçek rakamlar üzerinden yapıldığında işçi ve memur maaş zamları konusundaki şikâyetler en alt seviyeye inecektir.

Diğer taraftan toplumsal huzur seviyesi de haliyle normalleşecek, daha makul ve sevindirici noktalara doğru yol alacaktır.

Toplumsal huzur, ekonomi kadar önemli bir kavramdır ve sosyal anlamda vatandaşın rahatlığı her zaman ön planda olmalıdır.

Merkez Bankasının enflasyonu düşürücü yönde yaptığı girişimler son derece önemlidir.

Parasal sıkılaştırma, kredi politikalarındaki izlenen yöntemler ve gelirleri artırıcı yönde atılacak adımlar ile enflasyon canavarı yok edilecektir.

Bu üç konuda yapıcı bir kararlılıkla konuların üzerine gidilmelidir ki bundan sonraki yazımız, daha yeni geçirdiğimiz yaz gibi sıcak olmasın, sıcak geçmesin!

Düşünün ki taze sebze ve meyvedeki yıllık enflasyon oranı yüzde 106. Bu vaziyetteki bir piyasanın hemen iyileştirilmesi için herkes elini taşın altına koymalıdır.

Yaz sıcak geçti diyoruz çünkü 2023 yazının üç ayındaki enflasyon toplamı yüzde 24,12.

Yaz ayları için çok yüksek bir oran bu. Ekonomik anlamdaki dizginlenme hızlıca gerçekleşmezse kış ayları çok daha sert geçecek gibi duruyor.

Bir an önce hedeflenen enflasyon oranlarını yakalayabilmek temennisiyle. Doğru, yerinde ve zamanında uygulanacak ekonomi politikalarıyla biz bunu yapabilecek güçteyiz.