Demek Beşar Esed düzelmişti öyle mi?
Demek Suriye halkını Recep Tayyip Erdoğan ayaklandırdı öylemi?
2010’da kendisine “Babanız Hafız Esed’in1982’de Hama’da 40 bin masum insanı katletmesine ne diyorsunuz” sorusuna, “Bugün olursa bende aynısını yaparım” cevabını veren BeşarEsed, demokrasiyegöz kırpmıştı öylemi?
Baas Parti’sinde 1971’de Devlet Başkanı olarak seçilen Hafız Esed ile başlayan zülüm, oğul BeşarEsed’leMart 2011’e kadar devam etmesi yetmedi öyle mi?
Yalancısınız!
Siz Suriye’yi asla anlamadınız!
40 yıl boyunca özgürlük adına ne varsa hepsi yasaklandı bu zalim diktatörler tarafından.
Başta siyasi partiler olmak üzere, Cemaat, Vakıf ve Derneklerin oluşumuna asla izin vermedi Baas rejimi.
Devlet bünyesinin dışında hiçbir gazete, televizyon radyo ve dergiye müsamaha gösterilmedi.
Başta Müslüman kardeşlerin kitapları olmak üzere cihat ve İslami özgürlüklerden bahseden tüm kitap ve makaleler yasaklandı.
Hal böyleyken, sizler Suriye’de bu ayaklanmanın bir proje olduğunu söylediniz.
Oysa Suriye’de 40 yıl boyunca 2 kişinin bir araya gelmesi bile mümkün değildi.
40 sene boyunca her türlü baskı ve zulmü görenler yıllarca birtek özgürlük kelimesini kullanamadı.
Hatta öyle ki özgür düşünceye bile pranga vuruldu.
Bir kere bile olsun baba Hafız ve oğul Beşar’ı eleştirilemedi.
Taki Ortadoğu’da tüm korkuları ateşe veren Muhammed Buazizi’nin özgürlük meşalesini yakana dek.
Duvara yazı yazan İlkokul çocuklarını tutuklayıp her türlü işkenceyi yapan, ailelerin çocuklarını talep etmelerine, “Bu çocukları artık unutun. Ya gidin kendiniz yeni çocuk yapın, ya da eşlerinizi bize gönderin biz yapalım”’ cevabı size verilmedi ki!
Oysa daha dün “ağaçlar kesiliyor” bahanesiyle her tarafı ateşe veren sizlerdiniz.
Yalancısınız!
Çünkü siz herşeyi kendiniz için istiyor ve yapıyorsunuz!
Suriyeliler Arap’tı ve onlar başkalarıydı!
Sizler o Arapların özgürlük direnişini hazmedemediniz.
Kabullenemediniz bunu bir türlü.
Tıpkı batı ve batılılar gibi.
Çünkü Suriye’de devrilecek olan sadeceBeşarEsed değildi.
Devrilecek olan, Osmanlı’nın yıkılmasıyla beraber İslam topraklarına atılan zülüm tohumunun ürünü olan ulus Arap milliyetçiliğin Baas’ıydı.
Çünkü Türkiye’de de aynı durum vardı ve batı burada yıllarca Ulus Türk Milliyetçiliğinin tek örünü olan Kemalizm’in yıkılmaması için darbe üstüne darbe yaparak ayakta tutmaya çalıştı.
Türkiye’de Kemalizm neyse Suriye’de de Baas oydu.
Türkiye ve Suriye’de yıllardır var olan Türk ve Arap Ulus Kemalizm’i kendisi gibi düşünenlerin dışında, kimseye yaşam hakkı tanımadı.
Bunun en bariz örneğinidüne kadar Türkiye ve Suriye’de yaşayan Kürtler üzerinde gördük.
Ey batı gibi çırpınanlar!
Ey kendilerinden başka kimsenin özgür düşünce ve özgürlük direnişine tahammül etmeyenler!
Sizde batı gibi boşuna çırpınıyorsunuz!
Alkışladığınız katliam ve zulümler, batışınızı hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacak.
Çocuk kanlarıyla kan gölüne dönüşen Suriye’de sizlerde boğulacaksınız.