1980’den sonra yapılan tüm seçimleri aynel yakin bilirim. Öncesini de ilmel yakin bilirim. Ama hiç bu kadar ilkesiz, omurgasız, neyi savunduğu belli olmayan, parti programları ve parti görüşlerinin bir kenara bırakıldığı dönem görmedim. 31 Mart seçimleri öncesi yaşananlar sadece Türkiye siyaset tarihine değil dünya siyaset tarihinde düşmüş bir kara lekedir…

Bu utanç tablosu, zafere giden yolda her şey mubahtır zihniyetindeki kokuşmuşluğun eseridir…

Neden mi?

CHP’den aday olamayanlar DSP ve DP’den aday… AK Parti’den aday olamayanlar SP’den aday…

MHP’den aday olamayan CHP’den aday… İP’ten aday olamayan DP’den aday…

HDP’den aday olanlar; CHP ve SP lehine adaylıktan çekiliyor… HDP’li isimler CHP’nin adayı…

İP, HDP ile görüntü vermiyor. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi önemli illerde her iki parti de CHP’nin adaylarına birlikte oy vereceklerini açıklıyorlar.

Kürtçülüğü savunan parti, Türkçülüğü savunan parti ile yan yana…

İslamcı olduğunu söyleyen parti İslam düşmanı ile kol kola. Solcu olduğunu söyleyen parti, ülkücü/milliyetçi olduğunu söyleyen parti ile omuz omuza…

Seçmenin başını dönüyor. Halkın midesi bulanıyor!

Tek bir amaçları var; AK Parti ve Cumhur İttifakına seçim kaybettirmek.

Başka bir gerekçelerini duydunuz mu?

CHP, İP, HDP, SP’nin seçimi kazanınca millet için yapacağı projeler hakkında bir açıklamasını duydunuz mu?

“YENİ BİR PARTİ” Mİ GELİYOR?

Eski Cumhurbaşkanı Gül ve eski Başbakan Davutoğlu’nun kuracağı iddia edilen parti çalışmaları seçime sayılı günler kala yeniden gündemde. Bülent Arınç’ın, “AK Parti’nin karşısında bir başka parti kurup da onunla AK Parti ile mücadele etmeye yeltenmeleri affedilecek bir şey değildir” açıklaması yeni partinin somut ilk ayak sesiydi aslında…

“yenibirparti.org” internet sitesinin yayına başlaması yeni doğan çocuğun verdiği ilk sesti…

Aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tokat mitinginde halka hitap ederken, “bazı yola beraber çıktığımız arkadaşlarımız maalesef onlara makam, mevki verilirken her şey iyi, güzeldi ama öyle bir gün geldi ki, ‘sen biraz dinlen, buraya başkasını koyalım” dediğimizde bir bakıyorsunuz ki bizim trenden inip başkasının trenine bindiler” sözleri de partinin doğum sürecinin başladığına işaret ediyordu!

“Bu kader, dava birliği değildir. Bugün bize ihanet edenler, yarın da gittikleri yere ihanet ederler” sözleriyle yeni oluşuma eleştiride bulunan Erdoğan, yeni partinin ölü doğması için, “31 Mart’a giderken gerekli dersi gerekenlere vereceğinize inanıyorum” diyerek seçimin bu konuda ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti…

28 ŞUBAT DARBESİNİ UNUTMA!

Bugün 28 Şubat askeri darbesinin yıl dönümü. Bir tarafta, bin yıl süreceği söylenen yıkımın enkazını temizlemek için 22 yıldır uğraşanlar; diğer tarafta da Türkiye’yi ve Müslümanları tekrar 28 Şubat 1997 öncesine götürmek isteyenler var…

Eski Türkiye özlemi çekenler, hiçbir siyasi ve ideolojik ortak noktaları olmadığı halde seçimlere aynı çatı altında giriyor. Birbirlerinin adaylarına destek veriyorlar…

Neden mi?

Eski Türkiye’ye yeniden dönmek için!

Milletimiz, 31 Mart seçiminde eski Türkiye’ye dönüşü mü destekleyecek, yoksa yeni Türkiye yolunda dik duruş mu sergileyecek hep beraber göreceğiz!..