1 Ocak’ta Amerika’da zamanlama açısından oldukça manidar iki tane çok ilginç terör saldırısı gerçekleşti. Saldırıları daha ilginç yapan husus ise saldırganların profiliydi. Her iki saldırgandan birisinin emekli, diğerinin hâlen görevde ABD askeri olması çok boyutlu ve karmaşık bir terör saldırısı ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
New Orleans'ta gerçekleşen terör saldırısının faili Shamsud-Din Bahar Jabbar, 42 yaşında, Teksaslı bir ABD ordusu gazisi. Jabbar, Bourbon Caddesi'nde bir kalabalığın üzerine kamyon sürerek 15 kişinin ölümüne ve en az 35 kişinin yaralanmasına neden oldu.
Saldırganın, aracında DEAŞ bayrağı taşıdığı için ve Müslüman bir isme sahip olduğu için saldırının DEAŞ saldırısı olduğu iddia ediliyor. Hâlbuki DEAŞ’ın daha önceki terör saldırılarında bayrak gibi bir ayrıntı hiçbir zaman olmamıştı.
Birileri âdeta ‘Saldırganın profiline bakmayın, işte DEAŞ bayrağı! Saldırının sorumlusu DEAŞ!’ diyor. ABD medyasına sızdırılan haberlere bakacak olursak saldırgan son zamanlarda ne hikmetse DEAŞ’tan etkilenerek birden radikalleşmiş.
Bu saldırıyla Suriye’den çekilmeyi düşünen Trump’a ‘Suriye’den o kadar da kolay çekilemezsin, çekilirsen bir terör dalgası başlatırız!’ mesajı verildiği çok net.
Las Vegas’taki Trump International Hotel’in önünde meydana gelen Tesla Cybertruck patlamasının faili Matthew Alan Livelsberger ise hâlen görevde olan 37 yaşında bir ABD ordusu Özel Kuvvetler askeri. Trump yazısı önünde patlayan Cybertruck görüntüsü de mesajın Trump ve destekçisi Elon Muska olduğu konusunda herhangi bir soru işaretine yer bırakmıyor.
Bu saldırılardan önce Almanya’nın Magdeburg kentinde gerçekleşen terör saldırısı ise başka bir sıra dışı terör saldırısıydı ve bu iki saldırıyla bağlantılı gibi gözüküyor. Magdeburg’taki saldırıyı gerçekleştiren saldırganın Suudi Arabistan kökenli bir AFD sempatizanı olması, yakınlarda seçime giden Almanya’da Trump destekçisi AFD partisinin önünü kesmeye yönelik bir girişim olarak okunabilir.
Amerikan derin devleti ve küreselciler Trump ve Musk’a âdeta ‘Hükûmet olmuş olabilirsiniz ama iktidar biziz!’ diyorlar. Bu söylem size de tanıdık geldi değil mi? Gelmiştir zira Türkiye’deki askerî vesayet sisteminin Pentagon ve CIA’deki ağababalarının Türkiye’deki demokrasiyi baskılamak için kullandıkları söylem buydu. Bunlar sözde İslami terör örgütleri ve irtica söyleminin de mucitleriydiler, bunları kullanarak bir seri darbe organize ettiler Türkiye’de.
Görünüşe göre Malcolm X'in dediği gibi, ABD derin devletinin beslediği ‘tavuklar’ sonunda eve döndü (chickens coming home to roost). Hatırlanacağı üzere Malcolm X 1963'teki John F. Kennedy suikastından sonra ABD'nin geçmişteki şiddet dolu dış ve iç politikalarının, sonunda kendi topraklarında etkilerini gösterdiğine işaret etmek için bu ifadeyi kullanmıştır.
Aynı gün biri istihbaratçı iki ABD askeri tarafından gerçekleştirilen her iki saldırı arasında bir bağ olmadığını iddia etmek oldukça güç. Görünüşe göre 2016 yılından beri 7 suikast girişimi, bürokrasinin baskısı, davalar ve medya ile kavga ede ede bugünlere gelen Trump’ın ikinci dönemi en az ilk dönemi kadar kavgalı geçecek. Bu resme bakınca Trump’ın görevi başında bir suikasta kurban gitmesi ihtimali hiç de zayıf değil.