Ülkemizde son on yıldır özellikle icraat anlamında iyiye giden şeyler milletimizi pek fazla etkilemiyor.
Kiminle konuşursanız konuşun bu konuda herkes hemfikir.
Tarımda çok iyi şeyler oluyor kimsenin umurunda değil. İhracat rekorları, büyümenin yükselişi falan…
Daha dün “nerede bu devlet” denirdi. Şimdilerde afet bölgelerine gidin her adımda devletin varlığını hissediyorsunuz.
En azılı muhalifler bile afet bölgelerinde devletin kendilerine uzanan elini görmezden gelemiyor. Afet bölgelerinde yaşamayıp da muhalefet edenleri saymıyorum onlar müzmin muhalefet.
Konumuz da bu değil aslında…
İyi işlerin görünmediği ülkede ne görünür? Tabii ki kötü işler görünür.
Bir gerçeğin hakkını da teslim edelim önce:
Türkiye’de Erdoğan iyi ama atadığı adamlar kötü algısı yayılıyor ya, ben kendi adıma buna inanmıyorum.
Ülkemizde olan biten iyi şeyleri Erdoğan tek başına yapıyor olamaz herhalde.
Atadığı insanlarla yapıyor elbet.
Bu hakkı da teslim ettikten sonra gelelim asıl mevzuya:
Mevzu şu…
“Türkiye’de kaybedecek bir şeyi olmayanlar, su akarken testiyi doldurmaya çalışanlar, herhangi bir görev verilince ne oldum delisi olanlar, kendisine beylik verilince önce babasını kesenler” yüzünden hükümet müthiş bir kan kaybına uğruyor.
Elinden kör eşeğin yem yemediği insanlar başa, işini iyi yapan insanlar da kuyruğa getiriliyor.
Hal böyle olunca insanlar burnundan soluyor.
Kimi üniversiteler özel kadro tahsis yeri gibi çalışıyorken, şu torpil denilen illetten kurtulmamız gerekiyor.
Torpilden kurtulamadığımız zaman bırakın kan kaybetmeyi, aldığımız ahların da altından kalkamayız.
Dünyada torpilin olmadığı bir ülke bulamazsınız eyvallah.
Ama bizim ülkemiz farklı olmak zorunda.
Eğer bir ülkede, bir bölgede, bir ilde, bir ilçede torpil yapılıyorsa bunun vebalinin altından kalkamayız.
Torpil yapan yanarsa, yanında göz yumanı da yakar.
“Aman bizden sesimizi çıkarmayalım” dediğiniz zaman, sizden olmayana ses çıkarmaya hakkınız olmaz.
Hem belki yukarıdaki torpilden nefret edenlerin elini de güçlendirmiş oluruz fena mı?
Bu arada torpil ne demek ona da bakalım da yazımızı kapatalım.
Torpil: Kayırmak demek, iltimas geçmek demek.
Tercümesi de şu:
Hangi ideolojiden olursa olsun, herhangi bir görevi daha iyi yapacak, görev verenle uyumlu bir şekilde çalışacak biri varken; o görevi asla hak etmeyen birine öncelik tanımaktır torpil.
Hak eden birinin üstüne basıp yukarı çıkmaktır aynı zamanda.
Bir görevi layıkıyla yaparken merkezde dayısının emriyle görevini iyi yapanın yerine atanmaktır torpil.
Haksız yere birini bir yere atayan da, oraya atanan da, atanana alkış tutan da atananı görmezden gelen de kul hakkına girer, nettir bu, aksi iddia edilemez…