22 yıllık AK Parti iktidarı döneminde suya sabuna dokunmayan, idare-i maslahatçı icraatlarıyla seküler marjinal gruplara zerre kadar rahatsızlık vermeyen Millî Eğitim bakanları gördük.

4+4+4 zorunlu eğitim süreciyle imam hatiplerin ve meslek liselerinin önünün açılmasına vesile olan Ömer Dinçer hocaya hakkını teslim ederek konumuza dönelim.

Yusuf Tekin!

Birçok yeri su alan eğitim gemisinin başına getirilerek büyük bir yükün altına girmiş insan.

“Büyük dağın karı büyük olur” felsefesine göre hareket edecek olursak Yusuf Tekin hakkında şöyle bir sonuca varabiliriz:

Gemi büyük, geminin bir kısmı delik ve sen bu gemiyi bu fırtınalı havada yüzdürecek yegâne insansın.

Hem işini yapacaksın hem delikleri kapatacaksın; bir yandan deliklerden ayağını ısıran yılanlarla mücadele edeceksin, bir yandan da “Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacaksın.”

Bizim ülkemizde işinizi layıkıyla yaparken birçok sorunla karşılarsınız.

Hele bir de iyi iş yapıyorsanız. İyi iş yapmakla işini iyi yapmak farklı şeylerdir bilirsiniz.

Bakan Tekin hem işini iyi yapıyor hem de iyi iş yapıyor.

Öğretmenlik akademisinden tutun da yeni şekillenen müfredata kadar devrim niteliğinde işler bunlar.

Şimdilik gözle görünmese de ülkemizin ileride nasıl şekilleneceğinin ip uçlarını veriyor atılan adımlar.

Tabii bu tür işler yapılırken birtakım çevreler rahatsız olacaklar.; oluyorlar da.

Olsunlar!

28 Şubat’ta Müslümanlar çok rahatsız oldu ama kimsenin umurunda olmadı.

“Aman fincancı katırlarını ürkütmeyelim” diyenler çıkacaktır. Olacak o kadar…

Bu işler öyle önemli işler ki asla inkıtaya uğratılmaya gelmez.

Haberlerde Bakan Tekin’in bir konuşmasını okuyordum, tebessüm ettim dinlerken ve aynı zamanda şükrettim.

Bakan Tekin; okullara, Ramazan ayına yönelik farkındalığın artırılması için gönüllü birtakım etkinlik listesi gönderildiği için medyada kendisi hakkında bazı eleştirilerin olduğunu belirterek "Şaşırıyorum, aynı eleştiriyi yapanlar Cadılar Bayramı'nı yasakladığımız için 'Niye yasaklıyorsunuz?' diyen kişiler." ifadesini kullandı.

Bu cümleleri okuyunca Başkan Erdoğan’ın Millî Eğitim Bakanlığı gibi oldukça önemli bir bakanlığa neden Prof. Dr. Yusuf Tekin’i atadığını anlıyorsunuz.

Karşıt ideolojiler yerinde duramıyor… Herkes nasılsa öyle duruş sergileyecek.

Gelin görün ki Müslümanların sessizliğini neye yoralım?

Bakan, Ramazan ayı için okullara etkinlik listesi gönderiyor, seküler tayfa hop oturup hop kalkıyor…

“Hükûmet, dinî değerler konusunda yeterince hassas değil.” diyen ve aynı zamanda din düşmanı partilerle ittifak yapanlar Ramazan etkinliği ve yeni müfredat konusunda Bakan Tekin’i yalnız bırakıyorlar.

Bırakın din düşmanı partilerle ittifak yapan “şeriatçıları” Erdoğan’a oy verenler bile gıkını çıkarmıyor olan bitene.

Cadılar Bayramı tayfasıyla mücadele topyekûn olur dostlar. Farz-ı kifaye değil bu mücadele…

Recep Tayyip Erdoğan ve Yusuf Tekin elini taşın altına koysun, biz de yan gelip yatalım...

Olmaz!