Suudi Arabistan’ın baskısıyla Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı seçilen Ahmed El Carba bir süre gözlerden uzak kaldıktan sonra önceki gün “Suriye’nin Yarını” adlı yeni bir siyasi oluşumla tekrar sahneye çıktı.

El Carba, kurduğu yeni siyasi hareketi Kahire’de düzenlenen toplantıyla ilan ederken yanıbaşında oturan isim oynanan oyunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.

O isim Muhammed Dahlan’dan başkası değildi.

Dahlan demek Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed demek.

Dolayısıyla El Carba’nın kuruluşunu ilan ettiği yeni hareketin arkasında Birleşik Arap Emirlikleri var demek.

Yeni hareketin Kahire’de ve Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri’nin de katıldığı basın toplantısıyla ilan edilmesi ise işin içinde Abdülfettah El Sisi’nin parmağının olduğunun işareti.

Basın toplantısında Rusya’nın Kahire Büyükelçiliği’nden bir temsilcinin bulunması fotoğrafı daha da netleştiriyor.

Rusya’nın öne sürdüğü “Federal Suriye” planını desteklediğini açıklayan El Carba’nın iddiası IŞİD, El Kaide ve benzeri tüm terör örgütleriyle mücadele etmek.

Bu söylem ve basın toplantısındaki tablo bize bir başka ismi, General Halife Hafter’i hatırlatıyor.

El Carba’nın Hafter’in Libya’da oynadığı rolün bir benzerini Suriye’de oynamak üzere sahaya çıktığını söyleyebiliriz.

Şemmer aşiretinin Suriye’deki liderlerinden olan Ahmed El Carba, Salih Müslim liderliğindeki PYD/YPG’nin müttefiki.

Şemmer kabilesinin PYD/YPG ile yan yana savaşan askeri gücünün adı “El Kerame Ordusu”.

General Halife Hafter’in Libya’da karşı devrim için başlattığı operasyonun adı da “El Kerame Operasyonu” idi.

İsimler belki tesadüf olabilir fakat Libya’da Hafter’in arkasında duran güçler ile Suriye’de El Carba’yı yeniden piyasaya sürenler aynı.

“Suriye’nin Yarını” hareketi Abu Dhabi’nin finanse ettiği bir hareket.

Arap Baharı ülkelerinde karşı devrimleri organize eden Birleşik Arap Emirlikleri’nin Suriye’de sessiz kalması, halkın özgür iradesine saygı göstermesi ve devrime komplo kurmaması beklenemezdi.

Annesi Şemmer kabilesinden olan Kral Abdullah döneminde Ahmed El Carba Riyad’ın da gözdesiydi.

Kral Selman’ın tahta oturmasının ve Sudeyrilerin sarayın kontrolünü ellerine almalarının ardından El Carba’nın yıldızı parlaklığını kaybetti.

Fakat bugün Abu Dhabi’nin ve Kahire’nin desteğiyle yeniden gündemde.

El Carba’nın hareketi, Suudi Arabistan’ın gözünden düşen Saad El Hariri tarafından da destekleniyor.

El Hariri’nin has adamlarından Ukab Sakr, Kahire’deki basın toplantısında en ön safta yerini almıştı.

İlginç olan ise El Carba’nın Mesud Barzani’yle müttefik olduğunu iddia etmesi ve Barzani’nin temsilcisinin de yine aynı toplantıda bulunması.

Ankara’nın terör örgütü kabul ettiği PYD/YPG ile işbirliği yapan ve Rusya’nın “Federal Suriye” planını savunan Ahmed El Carba’nın bu çıkışının Suriye devrimini olduğu kadar Türkiye’yi de hedef aldığı gayet açık.

Üzücü olan ise El Carba’nın Türkiye’de elini kolunu sallayarak faaliyet göstermesi ve Suriye’den kaçıp Türkiye’ye sığınan aşiret liderleriyle görüşmeler yaparak kirli planlarına destek araması.

Suriye’de rejimin sonu iyice yaklaştı.

Bu nedenle Beşşar El Esed sonrası için birçok plan gündemde.

Devrimci gruplar yılanın başını henüz küçükken ve vakit çok geç olmadan ezemezlerse Baas rejimi güçleri, şebbiha ve Şii milislerin ardından bir de Dahlan’ın organize ettiği ve El Carba’nın yönettiği fitneyle uğraşmak zorunda kalacaklar.