Şüpheli zarf bilmecesi
Arap Baharı’nın kıvılcımını yakan Tunus, devrimin 10’uncu yılında bir yandan protesto gösterileriyle sarsılırken diğer yandan Cumhurbaşkanı Kays Said’e gönderilen şüpheli zarfı konuşuyor.
Kimin gönderdiği bilinmeyen zarfı açan Tunus Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi Nadiye Ukkaşe’nin sağlık durumunun kötüleştiği ve baygınlık geçirdiği, baş ağrısı ve görme kaybı yaşadığı açıklandı.
Kays Said’in ise sağlık durumunun iyi olduğu ve herhangi bir zarar görmediği, olayın sosyal medyada yayılmasının ardından yazılı açıklama yapılmasının uygun görüldüğü ifade edildi.
Katar Emiri Temim bin Halife es-Sâni, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz es-Serrac ve Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, “zehirli zarf” olayının ardından Tunus Cumhurbaşkanı’nı arayarak dayanışma mesajı verdi.
Kays Said’e şüpheli zarfı kim ve hangi amaçla gönderdi?
Tunuslular şimdi bu sorunun cevabını arıyor.
Zarf gibi olayın bizzat kendisi de şüpheli görünüyor.
Ortada cevap bekleyen birçok soru işareti var.
Tunus Cumhuriyet Savcılığı, Kays Said’e gönderilen şüpheli zarftan ancak “iki gün sonra” “sosyal medyada ve basında dolaşan bilgiler kanalıyla” haberdar olduklarını açıkladı.
Tunus Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da “zarfın evrak imha makinesine atıldığı” belirtiliyor.
Üzerinde gönderenin ismi yazılı olmayan şüpheli bir zarf kontrol edilmeden Cumhurbaşkanlığı Divanı’na kadar nasıl ulaştı?
Cumhurbaşkanlığı Divanı Müdiresi zarfı açtıktan hemen sonra rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldıysa niçin hemen ilgili mercilere olay hakkında bilgi verilmedi?
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada “kamuoyunda yaşanacak karışıklıktan kaçınmak adına olayın yaşandığı gün konunun duyurulmadığı” öne sürülüyor.
Olayın kamuoyundan gizlenmesi anlaşılabilir fakat savcılıktan ve güvenlik birimlerinden gizlenmesi mantıklı mı?
Daha da ötesi, şüpheli zarfın evrak imha makinesine atılması “kasıtlı olarak delil yok etmek” anlamına geliyor.
Çünkü normalde o zarfın yok edilmeden önce incelenmesi gerekir.
Şüpheli zarfı kimin gönderdiği konusuna dönecek olursak, Tunus’ta karşı devrim gerçekleştirmek isteyen eski rejim yanlıları olağan şüphelilerin başında geliyor.
Pandemi sebebiyle turizm gelirlerinden mahrum olan ve ekonomik sorunlarla boğuşan Tunus’ta demokrasi tecrübesini yok etmek ve Mısır benzeri bir vesayet sistemi kurulmasını sağlamak isteyenler yangına benzin döküyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan gibi ülkeler tarafından desteklenen Özgür Anayasa Partisi Genel Başkanı Abir Musi karşı devrim girişiminin sözcülüğünü yapıyor.
Zeynelabidin bin Ali rejiminin devlet kurumlarındaki kalıntıları, şüpheli zarfın Cumhurbaşkanlığı Divanı’na kadar ulaşmasını sağlamış olabilir.
Bu arada, ülkeyi başkanlık sistemi varmış gibi yönetmek isteyen Tunus Cumhurbaşkanı, 25 Ocak’ta Başbakan Hişam el-Meşişi’nin gerçekleştirdiği kabine revizyonunu “anayasal prosedüre uyulmadığı” gerekçesiyle eleştirmişti.
Belki komplo teorisi gibi olacak fakat insanın aklına ister istemez “Acaba şüpheli zarf olayı kamuoyunun sempatisini kazanmak isteyen Kays Said’in planı olabilir mi?” sorusu da geliyor.