Mısır cuntasının lideri Abdülfettah El Sisi’nin suikast korkusuyla yaşadığı, askerlerin arasında dahi kendisini güvende hissetmediği ve sürekli koruma ordusuyla dolaştığı biliniyor.

Darbeci generale yönelik tehditlerin bir kısmı asılsızken bir kısmı gerçek.

Dolayısıyla Abdülfettah El Sisi öldürülme korkusu yaşamakta pek de haksız sayılmaz.

Önceki gün Sisi’yle ilgili ilginç bir suikast iddiası gündeme geldi.

İslami Direniş Hareketi “Hamas” liderlerinden Salah El Berdevil, Gazze Şeridi’nde yayımlanan El Risale gazetesine yaptığı açıklamada, Fetih Hareketi Merkez Kurulu üyesi ve Filistin Yönetimi Genel İstihbarat Birimi eski Başkanı Tevfik El Tayravi’yi darbe lideri Abdülfettah El Sisi’ye ve Mısırlı bazı şahsiyetlere yönelik suikast planları yapmakla itham etti.

Hamas’ın Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit eden hücreyle ilgili belgeleri ve hücre üyelerinin itiraflarını yayınlayacağını söyledi.

El Berdevil’in bahsettiği hücre, Gazze Şeridi’nde geçtiğimiz günlerde deşifre edilen ve DAEŞ adına eylem hazırlığında olan hücre.

Fetih’in eski liderlerinden Muhammed Dahlan ile bağlantılı olduğu tespit edilen hücre üyeleri, planladıkları eylemleri gerçekleştirdikten sonra DAEŞ’in “Gazze Vilayeti” adına üstlendiklerini duyuracakları videoları dahi hazırlamışlardı.

Böylece hem Gazze Şeridi’nde huzur ve istikrar bozulacak, tüm dünyaya DAEŞ’in Gazze Şeridi’nde faaliyet gösterdiği mesajı verilecek ve Hamas’ın kontrolündeki Gazze Şeridi hedef haline getirilecekti.

Fakat amaçlarına ulaşamadan yakayı ele verdiler.

Söz konusu hücre, Dahlan yanlısı Fetih lideri Merve El Mısri’nin yapılacak eylemlerle ilgili direktif almak üzere Ramallah’a giderken gözaltına alınmasıyla ortaya çıkarıldı.

Hücre üyelerinin tamamı gözaltına alınırken, Filistinli grupların ricası üzerine, kadın olduğu için Merve El Mısri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Salah El Berdevil’in açıkladığına göre, hücrenin eylem planları arasında Abdülfettah El Sisi’ye ve Mısırlı bazı şahsiyetlere suikast düzenleme de var.

Burada suikast planının başarılı olup olmaması o kadar önemli değil.

Planı yapanlara göre asıl amaç suikast ile ilgili Hamas’ın suçlanması.

Bu arada, parantez içinde bir bilgiyi daha aktaralım ve El Tayravi’nin geçen yıl kasım ayında Filistin Büyükelçiliği’nin daveti üzere geldiği İstanbul’da “Türkiye’nin güvenliği için tehdit oluşturduğu” belirtilerek ülkeye girişine izin verilmediğini, Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa’nın devreye girmesine rağmen havaalanında beş saat bekletildikten sonra Ürdün’e geri gönderildiğini de hatırlatalım.

İddialar doğruysa gerçekten ilginç bir durumla karşı karşıyayız.

Özetle söylemek gerekirse; darbe destekçisi Fetih liderleri darbe lideri Abdülfettah El Sisi’ye suikast planlıyor ve bu planı da darbeden ve liderinden en çok zararı gören Hamas deşifre ediyor.

Tevfik El Tayravi’nin planlarıyla ilgili bazı belgeler, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a ve Mısır istihbaratına gönderilmiş.

Herhangi bir sonuç çıkar mı?

Kahire’nin Gazze Şeridi’ne ve Hamas’a yönelik tavrında olumlu yönde değişiklik olur mu?

Bu konuda çok fazla ümitli olmamak gerek.

Çünkü Dahlan ve El Tayravi’nin böyle bir planı kendi başlarına yapmaları imkânsız.

Yani arkalarında bir veya birkaç ülke var.

İlk akla gelen ülke Birleşik Arap Emirlikleri.

Muhammed Dahlan, BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed’in başdanışmanı.

Ne olursa olsun, Abdülfettah El Sisi’nin darbenin en büyük destekçisi ve finansörü Abu Dabi’ye sırt dönmesi kolay değil.