Emekliler için 2024 yılının anlamı bir başka güzel ve önemli. Çünkü 2024 yılı emekliler yılı ilan edildi ve hükûmetin emeklilere ne kadar büyük önem verdiği ortaya konulmuş oldu.
Emekliler yılı kapsamında emeklilerimizin faydalanacağı bir dizi kampanyalar da geçtiğimiz günlerde ilan edildi.
Bu kampanyalardan belki de en göze çarpanı özellikle de Kurban Bayramı arifesinde olduğumuz şu günlerde şehirler arası otobüs bilet fiyatlarında emeklilere yüzde 20’lik indirim yapılmasıdır.
İndirim açıklamasının ardından emekliler alacakları biletlerde bu indirimi görmek istedi haklı olarak.
Yapılan araştırmalar neticesinde birçok şehirler arası otobüs firmasının açıklanan bu indirimi uygulamadığı görülmektedir.
Ayrıca bırakın indirim yapılmasını bayram öncesi tüm bilet fiyatlarına zam yapılmıştır.
Otobüs fiyatlarında bir önceki hafta ile bu hafta karşılaştırıldığında ortalama yüzde 20’lik bir yükseliş olduğu anlaşılmaktadır.
Ne oldu da bir haftada böyle bir zam oranı otobüs bilet fiyatlarına yansıtıldı? Olan sadece şu; bayram dönemine ve yaz tatiline girildiği için talepte hızlanma oldu; bu hızlanma da zam olarak vatandaşa geri dönüyor.
Hâl böyle olunca enflasyonun düşmesini beklemek ne kadar yerinde olur?
Enflasyonun düşmesi demek fiyatların geri gelmesi olarak yorumlanmakta ama fiyatlarda maalesef bir geri geliş olmayacak gibi duruyor.
Bilet fiyatlarında yaşanan bu yükseliş bunun en bariz göstergesi değil de nedir?
İnsanın aklına şu da gelmiyor değil açıkçası; bayram bahane edilerek bilet fiyatlarına yapılan zam ile emekliye yapılacak indirim ortadan kaldırılmış mı oluyor?
Çünkü emekliye yapılması gereken indirim oranı ile bu hafta biletlere yapılan zam oranı birbiri ile oldukça örtüşüyor.
Bu köşeden her seferinde haykırdım ve haykırmaya da devam ediyorum; devletin denetlemesi olmadan sadece denetleme demek son derece hafif kalıyor. Aslında tam olarak şöyle söylemek gerekiyor; devletin sıkı denetlemesi olmadan yapılan keyfî zamların önüne geçmek ülkemizde maalesef mümkün değildir.
Yapılacak sıkı denetimlerde yasalara ve kurallara uymayan firmalara çok caydırıcı cezalar verilmeli ki firmalar kurallara uymamanın ne olduğunu bilerek davransınlar.
Eğer bu yapılmazsa enflasyonun istenilen ve beklenilen seviyelere düşmesinin çok da mümkün olmadığını zamanla anlamış olacağız ki bu kimsenin arzulamadığı bir durumdur.
2024 yılı enflasyon hedefi olan yüzde 38’i görmemiz asla mümkün olmayacaktır.
Bu yapılmazsa gelir dağılımındaki bozulma daha da artacak, tek haneli enflasyonu yakalamak daha da uzun sürecek, en pahalı durumun yoksulluk olduğu gerçeği artarak devam edecek ve enflasyon hedeflerinden ciddi oranda saptığımız gerçeğiyle yüzleşeceğiz.
Her konuda üretim düşecek ve üretim gücüne olan inanç giderek zayıflayacaktır.
Denetlemeler ne kadar artırılır ve ne kadar etkili olursa burada saydıklarımızla ilgili pozitif gelişmeler yaşanacaktır.
Nasıl ki hayatın genelinde bir sınır söz konusu, aynı durum ekonomik hayatta da vardır.
Ekonomilerde herkesin, her kurumun, her kuruluşun ve her işletmenin kafasına göre bir fiyat belirleme şansı yoktur gerçeğinden hareket ederek fiyatlama politikaları belirlenmelidir ve bu politikalara uyulmalıdır.
Vatandaşın omuzlarına ek maliyet bindirmekten herkes ve her yapı kaçınmalıdır.