31 Mart seçimleri birçok yerde sürprizli sonuçlarla bitti.
Seçimler öncesinde kararsız seçmenin çokluğu; seçmendeki yorgunluk, bıkkınlık ve ilgisizlikten dolayı sürpriz ve beklenmedik sonuçların çıkabileceği bekleniyordu.
Cumhuriyet Halk Partisi açısından 14 Mayıs seçimleri sonrası tabanda oluşan hayal kırıklığı ve parti içi kavgaların seçmeni sandıktan uzak tutabileceği beklentisi vardı.
Cumhur İttifakı açısından ise hayat pahalılığı ile diğer birikmiş sorunların ve eleştirilerin oylara negatif olarak yansıyabileceği hesaplanıyordu.
Ortaya çıkan sonuçlar, muhalif seçmenin tüm hayal kırıklıklarına ve eleştirilerine rağmen sandığa gittiğini gösteriyor.
Cumhur İttifakı seçmeninin ise bir kısmının genel seçimlerde vermediği ve ertelediği uyarıyı yerel seçimlerde vermek üzere ya sandığa gitmediği ya geçersiz oy attığı yahut da YRP gibi alternatiflere yöneldiği görülüyor.
Genel olarak seçmenin tavrına bakıldığında istisnalar olsa da bu seçimlerde adaya, projelere, performansa bakmadan genel ekonomik gidişat öncelenerek oy verildiği görülüyor.
Dolayısıyla geçim sıkıntısı çeken insanların yine bir kısmının trafik sorunu, deprem tehlikesi ve yeşil alan yokluğu gibi meseleleri tali meseleler olarak gördüğünü söyleyebiliriz.
Fakat aynı ekonomik koşullar altında sadece 10 ay önce oy kullanan seçmenin, genel seçimlerde Cumhur İttifakı’nı tercih ederken yerel seçimlerde ise neden farklı bir sonucu ortaya koyduğu sorusu hem iktidar hem de muhalefet için önemli dersler içeriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bu tabloyu iyi okuyamazsa ve yerel yönetimlerde başarılı bir performans ortaya koyamazsa 2028 yılında, 14 Mayıs 2023 tarihinde yaşadığı büyük şoku bir kez daha yaşaması ihtimal dâhilinde.
Burada tabii ki önümüzdeki dört yılda AK Parti’nin ekonomi alanında göstereceği performans da önemli olacak. Cumhur İttifakı seçmeninin verdiği mesaj da bu yönde okunmalı.
Aslında CHP; Ankara, Antalya ve İstanbul gibi şehirleri kazandığı 2019 seçimlerinde büyük bir fırsat yakalamıştı ama o seçim başarısı CHP için bir “Pirus zaferi”ne dönüştü. Zira CHP elitleri hizmet siyaseti yerine algı siyasetiyle yılları heba ettiler ve dış politika, güvenlik ve terörle mücadele konularında milliyetçi hassasiyetleri göz ardı ettiler. Bu seçimler de CHP’de bir mantalite değişimi yaşanmazsa aynı sonuçları üretmeye gebe.