Gecikmiş bir vefa daha
inandığım adamların çoğu öldü.
ölmeye de devam ediyorlar.
biliyorum, inandığım değil, inandığımı kalbinden tenine, teninden diline, dilinden ruhuna yeşerten adamlar ölüyor.
dünya ıssızlaşıyor mu? Belki...
kızlarımın ve oğlumun yaşayacağı dünyada Roger Garaudy olmayacak.
kitapları olacak.
Yahudiler tarafından milyonlarca dolar tazminat cezası kestirilen kitapları. babalarının, o adamın, o kitapların yazarı olan cesur Fransız’ın yaşadığını öğrendiğinde ne kadar mutlu olduğunu bilemeyecekler belki de...
ve yine, o adam öldüğü gün neden ağladığını da anlayıp anlamayacaklarını bilmiyorum. zira, iyi adamlar kötülerden az ve ölüyorlar işte.
"İslam, sonsuz mantıktır" diyen adamın cenazesi için Paris'e gitmek, Fatih Camii avlusuna gitmekten daha evla duruyor gözlerimde.
gözlerime 99 yaşında cennetin kapısını vuran bir adamın o güzel bakışları gelip oturduğunda, doksan dokuzluk tespih dağılıyor gözlerimden... inandığım adamlar ölüyor. inanmadığım insanları her gün hortlatan bir dünyada inandığım ne varsa dipdiri ve garip dururken uzaklarda, bir Fransız öldü.
İsrail devletiyle tek başına savaşan "garip yaşayıp, garip ölen" bir Müslüman terk etti elemler dünyasını.
say ki biraz daha azaldım, biraz daha garibim, biraz daha sarıldım Müslüman yalnızlığına.
dünya, koskocaman bir Paris mezarlığı şimdi, iyilerin hızla defnedildiği...
...
Dur Yusuf!
Züleyha'nın bir yere gittiği yok.
bak bir rüya var önünde, Yakup öldü, dediler.
var git yorumla babanın ölümünü.
Garaudy öldü, dediler. Hayra yor yorabilirsen işgal edilen ülkelerini, kalbini, Miraca çıkacak Ahmed-i Mahmud biraz sonra,
kolaysa yorumla
ölülerin dünyanın dengesini nasıl bozduğunu
Dur Yusuf!
Züleyha beklemekte mahirdir
ya sen
kendi rüyanı yorumlamakta o kadar mahir misin?
Bak! Aşk ve ekonomi alıyor intikamını kanırta kanırta
yaz sıcağında
zindan daha serin şimdi
tüm rüyaların sığınmak isteyeceği kadar serin
ve firavun imanı denli acı
unutmak iyi adamları...