Farkında mısınız; bazı insanlar gözyaşı yüklü bulutlar gibi savuşup gidiyorlar yanımızdan.
Onlar, bereketli insanlar, ağladıkları yerde ne gam ne keder; ne sevinç ne de keyif var: Sadece insan olmanın dinginliği...
...
Kalbimi fena severim. Bu sebepten olsa gerek en çok da ondan korkarım. Çok canımı yakmıştır. Kalp, şımartılmaya gelmez; indirir adamı olur olmadık yerde.
...
El-Muallim: Söyle bana çocuk, kimler kavga ediyorlardı dünyada?
Hükümdar: Kardeş kavgasından başka kavga görmedim yerdünyada.
(Gökdünya'ya Doğru)
...
Eski bir ev gördüm,
eskimeyen kinler ve küskünlükler gördüm,
eski arkadaşlarımı gördüm,
eskiyordu dokunduğum her şey,
yeni olan ise gittikçe yaşlandığımdı,
eskiyene bayram dediklerini duydum.
Döndüm, kendimi tavaf ettim yedi kere,
Yedi kere tüm yanılgılarımla yandım.
...
Aynı kalmak ne mümkün; herkesleşmek her zaman mümkündür.
...
Her dem aynı olmakla övünen; her dem değişen/yeniden kurulan; bir daha bir daha bir daha yanılan/yenilen insan...
...
Aşkınız, yalnızlığınız ve mahremiyetiniz denli büyüktür, özeldir.
...
Neyi bekliyorsun? Kurbanı, kıyameti, ölmeyi, sevgiliyi, iyi haberi, kötü haberi, mehdiyi... sıranın sana gelmesini?
...
Git kalbim, adı olmayan çocuklar ülkesinde ağla!
Türkünü söyleme küçük kız / Ağlayan-anlayan çıkmayacak.
Git kalbim! Adını kendi koyan, göbek bağını kendi kesen çocukların yanında söyle türkünü...
...
Azı dişim gibisin; bir ağrımaya/ağlamaya başladın mı kalmıyor dünyanın tadı tuzu.
...
Bir ülkede doktorlar diliyle tedavi ediyor, mühendisler dilleriyle kuruyor, siyasetçiler dilleriyle yönetiyor, hasılı; tüm meziyetler dil ile icra ediliyorsa o ülke yoktur artık. Meziyetler öldüğü gün dili perde olarak kullanır, yok ülkenin öfkeli insanları.
...
Yaralar, çeker insanı kendine. Yaralayıp bırakır işte! İnsan, vahşi bir varlık; kan kokusuna meylimiz var...
...
Hayat güzeldir; öleceğini bildiğin hâlde didindiğin için daha bir güzel değil mi?
Hayat güzeldir; sesin başkasına ilaç oluyorsa güzeldir değil mi dostum? Yoksa, gırtlağından çıkan her ses güzel değil, biliyorsun dostum.
...
Acının tercümeye ihtiyacı yoktur dostlar. Bu yüzden olsa gerek acıya dayandığında kelimeler gülümseten repliklere dayarız sırtımızı; acıyı şımartmamak için belki de...