Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Riyad’da Kral Selman Bin Abdülaziz ile yapacağı görüşmenin en önemli gündem maddelerinden birinin Suriye konusu olması bekleniyordu.

Beklendiği gibi oldu ve öğle yemeğinin ardından gerçekleşen baş başa görüşme sonrası, Suriye’de muhalefete verilen desteğin “sonuç almayı hedefleyen” biçimde artırılması gerektiği konusunda iki liderin uzlaşmaya vardığı haberi geldi.

Bu hiç şüphesiz Suriye halkını ve dostlarını sevindirecek, “Beşşar El Esed ve Baas rejimi gitmeli” diyen Türkiye’nin elini güçlendirecek bir haber.

Suudi Arabistan – Türkiye ilişkilerinin mevcut şartlarda “ortak çıkarlar” ve “ittifak edilen konular” üzerinden onarılacağı, şimdilik Mısır konusundaki görüş ayrılıklarının “ilişkileri etkilememe” düzeyinde tutulacağını söyleyebiliriz.

Kral Abdullah’ın son döneminde Suudi Arabistan birçok yerde adeta kendi ayağına kurşun sıkmış ve Yemen’de olduğu gibi takip edilen yanlış politikalar İran’ın işine yaramıştı.

Riyad şimdilerde o yanlış politikaların açtığı yaraları sarmaya çalışıyor ve yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.

İlk hedef Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler arasında birlik sağlamak.

Örneğin Katar’la yaşanan gerginliğin sona erdirilmesi bu yönde atılan bir adımdı.

Körfez’de birliğin sağlanması halinde “ağabey” rolündeki Suudi Arabistan’ın diğer konularda daha güçlü bir duruş sergileyebileceğini söylemek kehanet olmaz.

Ankara ve Riyad arasındaki ilişkilerin yeniden onarılması sürecinde Mısır konusu dışarıda tutulsa da ilişkilerin düzelmesinin mutlaka Kahire üzerinde yansımaları olacaktır.

Kısa süre öncesine kadar BAE-Mısır-Suudi Arabistan ekseninde Türkiye karşıtı güçlü bir cephe vardı ve birçok yerde Türkiye’nin çıkarlarını hedef alıyordu.

Erdoğan’ın Riyad ziyareti işte bu eksenin kırıldığı anlamına geliyor.

BAE ve Mısır’ın Suudi Arabistan’ı eskisi gibi Türkiye’ye karşı kalkan olarak kullanamayacak olması Kahire’de ve Abu Dhabi’de kaygıya yol açtı.

Böyle durumlarda rahatsızlıklar genelde resmi açıklama yerine rejime yakın isimler aracılığıyla dışa vurulur.

BAE yönetimine yakın isimlerden siyaset bilimci Profesör Abdulhalık Abdullah, Erdoğan – Kral Selman görüşmesinin ardından Twitter hesabında ziyaretle ilgili şöyle yazdı:

“Erdoğan, havaalanında Kral tarafından karşılanan 13’üncü ziyaretçi. Bugün Kral Selman Bin Abdülaziz’in Riyad’daki sarayında öğle yemeğindeydi. İhvan’ın ilahı Erdoğan’a mübarek olsun.”

BAE’li profesörün Erdoğan’ı “İhvan’ın ilahı” diye nitelendirmesi hiç şüphesiz yaşadığı şoku yansıtıyor.

Mısırlılar ise “Suudi Arabistan’ı ve tahtını biz koruduk” havasında.

Ayrıca Abdülfettah El Sisi, Husilerle bağlantı kurarak Riyad’a örtülü olarak şantaj yapma arayışında.

El Sisi Riyad’a giderken Kahire de Husilerden bir heyeti ağırlıyordu.

Husilerin liderlerinden Dayfullah El Şami, heyetin Kahire’de Yemen ve Mısır arasında işbirliği yollarını görüşeceğini açıkladı.

Suudilerin Riyad ziyareti sırasında El Sisi’ye Mısır ekonomisinin düzelmesi için yapılan para yardımlarının akıbetini sordukları söyleniyor.

Körfez’den yeterli “pirinç” gelmezse El Sisi daha da hırçınlaşacaktır.