Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıl aradan sonra Irak’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında anlaşması imzalanan Kalkınma Yolu Projesi, stratejik otonomisini artıran Türkiye’nin dış politikada artık nasıl bir oyun kurucu hâline geldiğinin bir başka göstergesidir.
Tüm dünyada ve bölgemizde çatışmaların arttığı bir dönemde Türkiye’nin en önemli komşularından biri olan Irak’ı istikrarlılaştıracak, Türkiye-Irak ekonomik ilişkilerini derinleştirecek, bölgesel ve küresel ticarette alternatif bir rota oluşturacak olan bu projenin hayata geçirilmesinin ne kadar önemli olduğunu önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz.
Dolayısıyla bu projenin sadece Türkiye-Irak arasındaki bir proje olmasının ötesinde Irak, Türkiye-Irak, bölgesel ve küresel olmak üzere dört farklı boyutunun olduğunu söyleyebiliriz.
Öncelikle bu projenin Amerikan işgali sonrası emperyalistler güçler tarafından etnik ve mezhebi ayrılıklar etrafında âdeta yırtılmış olan Irak coğrafyasını kuzey-güney ekseninde tekrardan birleştirmeyi hedeflediğini görüyoruz.
Geçtiğimiz hafta ORSAM’ın davetlisi olarak bulunduğumuz Bağdat’ta Irak siyasetinin ileri gelen isimleri ve Iraklı düşünce kuruluşları ile bir araya geldik. Görüşmelerden ve sahadaki yaptığımız gözlemlerden izlenimimiz, Irak’ın uzunca bir aradan sonra yeni bir istikrar dönemine girdiğini göstermekte.
Dolayısıyla Irak boyutundan baktığımızda bu projenin hayata geçirilmesinin zamanlamasının çok doğru olduğunu görüyoruz.
Diğer taraftan bu projenin Türkiye-Irak ilişkilerini sadece ekonomik iş birliği alanında değil, aynı zamanda terörle mücadele ve diğer alanlarda da derinleştireceğini söyleyebiliriz.
Bölgesel olarak baktığımızda İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ekonomik olarak fizibl olmamasına rağmen İsrail’i normalleştirmek üzere oluşturmaya çalıştıkları alternatif ticaret koridorunun bu proje ile boşa çıktığını söyleyebiliriz.
Küresel olarak baktığımızda ise Kızıldeniz’de yaşanan gerilimlerin dünya ticareti üzerindeki etkilerinin de gösterdiği üzere alternatif ticaret rotalarının oluşturulması hayati öneme sahiptir.
Bu açılardan bakıldığında Kalkınma Yolu Projesi’nin hem Irak’a hem Türkiye’ye hem bölgemize hem de küresel ticarete ve barışa hizmet edeceği açıktır.
Türkiye’nin bugün Zengezur Koridoru da dâhil olmak üzere alternatif ticaret koridorları projelerini ortaya koyabilecek bir güce erişmesi, tarih sahnesine yeniden bir oyun kurucu aktör olarak çıktığının en net göstergesidir.