Suriye rejiminin İdlib’i ele geçirmek için başlattığı saldırının ve rejim güçlerinin Türk askerlerini şehit etme cüreti göstermesinin arkasında Rusya’nın olduğu gerçeği göz ardı edilirse konuyla ilgili yapılan tüm değerlendirmeler yanlış olur.
Gözlem noktasını hedef alan saldırının gerçekte rejim güçlerince değil Ruslarca gerçekleştirildiğine dair iddialar var.
Askerlerimizi şehit eden Beşşar el-Esed’in şebbihası olsa bile böyle bir adıma ancak Rusya’nın onayını aldıktan sonra cüret edebileceklerini biliyoruz.
Önceki gün iki hastaneyi vuran Rus uçakları İdlib’de köyleri ve kentleri, camileri, okulları ve hastaneleri bombalamaya devam ederse Türkiye’ye doğru mülteci akını kaçınılmaz olur ve boşaltılan bölgelere rejim askerlerinin girmesi oldukça kolaylaşır.
Rejim güçlerinin ilerleyişi zaten hep bu şekilde gerçekleşti.
Sputnik’in haberine göre, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, gözlem noktalarından bazılarının rejim güçlerinin gerisinde kaldığına işaret ederek, “Bunların neleri gözledikleri ve bunlara neden ihtiyaç olduğu konusunda soru işaretleri doğuyor” demiş.
Fakat o gözlem noktalarının Beşşar el-Esed’in şebbihası Rusya’nın desteğiyle ilerlediği için rejim güçlerinin gerisinde kaldığından bahsetmemiş.
Rusya’nın taktiğine göre rejim güçleri tarafından kuşatılan gözlem noktaları birer ikişer işlevsiz hale gelecek ve bu denklem bozulmazsa, korkarım ki rejimden kurtarılan bölgelerin tamamı kaybedilecek.
Heyetu Tahriri’ş-Şam’ın kendini feshedeceğinden bahsediliyor.
Bu iddia gerçek olsa bile Rusya’nın İdlib’e yönelik saldırılarını sürdürmek için yine bir bahane bulacağından kimsenin kuşkusu olmasın.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, İdlib’de rejim güçlerinin ateşkes ihlalinin 20 bine ulaştığını açıkladı.
Beşşar el-Esed de önceki gün rejim güçlerinin Halep vilayetindeki ilerleyişi münasebetiyle yaptığı konuşmada, rejim güçlerinin gözlem noktalarının gerisine çekilmesi için ay sonuna kadar mühlet veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına göndermede bulunarak, “Kuzeyden gelen içi boş ses balonlarına aldırmadan Halep kırsalını ve İdlib’i kurtarma savaşı devam ediyor” dedi.
Türkiye’nin Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne o kadar askeri güç sevk etmesine ve saldırılara derhal misillemede bulunarak rejim güçlerine ağır kayıplar verdirmesine rağmen rejimin ihlalleri ve saldırganlığı devam ediyorsa bunun tek bir sebebi var:
Rusya’dan aldığı cesaret…
Çünkü hâlihazırda başka bir güvencesi yok.
Beşşar el-Esed, Türkiye’nin İdlib’e yığdığı askeri gücü Rusya’ya rağmen kullanamayacağına ve Putin’in koruma şemsiyesi altında olduğuna inandığı için esip gürleyebiliyor.
İdlib krizi bir yönüyle de Körfez ülkeleriyle bağlantılı.
Rusya’yla ve Suriye rejimiyle görüşen Abu Dhabi ve Riyad, Moskova’yı Ankara’ya karşı kışkırtıyor.
Her iki ülkenin önümüzdeki ay Kahire’de yapılması planlanan toplantıda Suriye muhalefetini PKK/YPG’yi de kapsayacak şekilde yeniden yapılandırmaya hazırlandığı öne sürülüyor.
Amaçları Türkiye’yi saf dışı bırakmak.
Bütün bu oyunları bozmak için Ankara’nın daha kararlı hareket etmesi ve ne pahasına olursa olsun rejim güçlerinin gözlem noktalarının gerisine çekilmesinin sağlanması gerekiyor.