Başıboş sokak köpekleri sorunu ve bu konudaki tartışmalar bir kez daha birbirine taban tabana zıt değer dünyalarının hüküm sürdüğü çarpık ve şizofrenik bir topluma dönüştüğümüzü bize gösterdi.
İslam medeniyetinden neşet eden değerlerimize göre insan, eşref-i mahlukattır; yani insan hayatı önceliklidir.
Bir hayvanın hayatı ve insanın hayatı arasında seçim yapmak zorunda kalırsak tabii ki insan hayatını tercih etmek zorundayız.
Fakat bu demek değil ki insan dışındaki mahlukatın hiçbir hakkı ve hukuku yok. Kurdun kuşun hakkı diye bir tabir bundan dolayı lügatimizde, kuş evleri bundan dolayı mimarimiz de var.
Doğayla uyumlu, kurdun kuşun hakkını gözeten, abdest alırken bile suyu ziyan etmeyen, kıyamet kopacak dahi olsa elindeki son fidanı diken, sadece ihtiyacı kadarını kullanan bir insan ve ekonomi modeli tarihimizde mevcut.
Bunun karşısında ise kendisini doğanın efendisi olarak gören, kârın maksimizasyonuna dayalı, doğayı ve dünyayı bir felakete doğru sürükleyen kapitalist ekonomi modeli ve modern insan duruyor.
Bu modern insan sınırsızca tüketmek için tüm dünyayı tahrip ederken gösterişe dayalı sahte hassasiyetler üzerinden gözümüzü boyamanın peşinde.
Bugün dünyanın neredeyse tamamında hayvan ve bitki çeşitliliği hızla yok oluyor. Kazanma hırsı ile üretilen kimyasal gübreler ve sınırsızca tüketim yüzünden börtü böcekler, balıklar ve bitkiler âdeta bir soykırımla yok oluyor.
Doğanın dengesinin bozulması sonucu tüm insanlığın sonunu getirecek ekolojik bir kıyametten kaçınmak istiyorsak kapitalist ekonomik modelin ve modernizmin yok ettiği doğa ile uyumlu yaşamayı yeniden keşfetmek ve her şeyi yerli yerine koymak zorundayız.
Bütün bunlar olurken insanlığın vicdanını kedi ve köpekler üzerinden tatmin etmek isteyenlerin bir kısmının sadece göz boyama peşinde olduklarını, bir kısmının ise mama lobisinde gördüğümüz üzere ticari çıkarlarının peşinde olduğunu söyleyebiliriz.
Sokak köpekleri sokaklardan eziyet edilmeden toplanmalı, sahiplendirilmeli. Sahiplendirilmeleri için büyük çaba sarf edilmeli. Bu noktada hayvansever olduğunu iddia eden çevrelere çok büyük görevler düşüyor. Son çare ise uyutma olmalı. Zira evet; insan hayatı her şeyin ötesinde ve kutsal.