Yav he he! 7 Haziran’dan sonra bütün sorunlar bitecek!

Hem sorun denilen şey de sizin için ne ki!

Bu ülke ne zaman düzlüğe çıksa, gırtlağına sarılan el hep sizin elinizdi, bilmez miyiz!

Bunu nasıl unuturuz biz!

Rahmetli Menderes’ten sonraki dönemi kim hatırlamaz ki!

Rahmetli Erbakan’ı iktidardan indirdikten sonraki ülkenin ahvalini kim unutur ya hu!

Biz birbirimizi iyi tanırız!

Bakın bu gelen sizin iktidarınızın ayak sesleri.

Öyle ki Netanyahu, Esed ve Sisi’nin bile kulağı sizde!

AK Parti diye bir şey yok 8 Haziran’dan sonra!

Tıpkı 14 Ağustos 2001’den önceki dönem gibi!

Her şey güllük gülistanlık olacak.

Özlediğiniz, yasaklar, fişlemeler, gözaltılar, faili meçhuller yeniden başlayacak!

Hortumlar, içi boşaltılan bankalar, krizler, intiharlar yeniden boy gösterecek!

Bu millet hukuksuzluk ve adaletsizliğin ne olduğunu tekrar ve tekrar hatırlayacak!

Baksanıza her şeyiniz hazır!

Büyük meydan süvarilerini bekliyor!

Görevler ve yönler tayin edilmiş!

Bir yandan anadilde Kürtçe eğitim başlayacak diğer yandan okullarda “Andınız” yeniden okutulacak!

Çağdaşlaşacak yeniden üniversiteler!

Terörle mücadele “müzakere” ile değil “mücadele” ile devam edecek!

Acilen kendi memleketlerine gönderilecek tüm Suriyeliler!

İrtica en büyük tehdit olarak geçecek Kırmızı Kitap’a!

Diyanet, İmam hatipler, vakıflar, dernekler, medreseler kökten kapatılacak!

İçişleri Bakanı HDP’den, Dışişleri Bakanı Milli İttifak’tan, Diyanetten Sorumlu Bakan CHP’den, Çözüm Süreci’nden Sorumlu Bakan ise MHP’den olacak!

Gökkuşağı renginde bir ülke doğacak!

Olacakları gıpta ile seyredecek dünya!

Vay anam vay!

Yeme de yanında yat!

Elbette bu yukarda saydıklarım, sizin ütopik hayallerinizden sadece birkaç tanesi!

Allah’a hamd olsun ki bu millet şuurlu, ihlaslı!

Akl-ı selim insanların, 13 yıldır istikrarı yakalamış bir ülkeyi tekrar sizin gibi muhakemesini kaybetmişlere teslim etmesini beklemiyorsunuz herhalde!

Ve yine bu onurlu halk biliyor ki 7 Haziran’da yapılacak seçimin anlamı bir seçimle izah edilemeyecek kadar büyüktür.

Sağ sol hikayesi, o bildik hak hukuk nakaratı hiç değildir.

Zaten bu aziz halk gayet iyi bilir ki, muhalefetin ağzında çiğneye çiğneye bitiremediği o hikayeler, gerçek hayata tekabül etmeyen, ayakları yere basmayan şeylerdir.

Su gibi, ekmek gibi aziz olan ve o nispette muhtaç olduğumuz hak ve hürriyetlerin cümlesi onlara rağmen son on yılda elde edilmiştir.

7 Haziran seçiminin Türkiye için anlamı: “Tamam ya da devam seçimidir.”

Umutlarını Türkiye’ye bağlamış Ortadoğu, Afrika, Asya ve diğerleri için de öyle.

Bu seçim ya Esed’e destek olma ya da Halepli küçük çocukları varil bombalarından kurtarma seçimidir.

Ya Batı’nın maşası Sisi’nin yanında durma ya da Adaviyye Meydanı’ndan Mısır zindanlarında tutsak olan Muhammed Mursi’yi ve arkadaşlarını kurtarma seçimidir.

Ya Gazzeli çocukları katil İsrail’in eline kurtarma ya da İsrail’e destek olma seçimidir.

Bu yazımdan sonra beni de yandaş yazarlar listesine koyacağınızdan da pekâlâ eminim!

Hadi siz söylemeden ben itiraf edeyim!

Evet, ben yandaşım!

Bu coğrafyada mazlumların sesine ses katan “Yeni Türkiye”ye yandaşım!

Yandaşım, yoldaşım, sırdaşım…

Size ve hayallerinize gelince…

Hayal kurmanızda bir beis yoktur!