Rahmetli Alev Alatlı’nın, “Safsata Kılavuzu” kitabını niye yazdığını; CHP’nin, omurgasını safsataya bağlamış siyasetini gördükçe çok daha iyi anlıyorum.

O elbette bu kitabı CHP siyaseti için yazmadı.

Bu çıkarımı, CHP’nin izlediği siyaseti izledikçe ben yapıyorum.

Derdi, mantık -Osmanlıcası mizanü’l-akl- ilminin kurallarını göstererek doğru düşünmeye katkı sunmaktı.

Biçimsel ya da serbest safsata -Osmanlıca kıyas-ı batıl imiş- türlerinin her türünü çok büyük bir ustalıkla kullanan CHP’li siyasetçiler, Aristo döneminde yaşasalardı büyük ihtimalle “safsata ödülü”ne layık görülürlerdi.

Şu safsataya bir bakın; “CHP’li belediyeleri -astronomik konser ücretleri sebebiyle- eleştirenler, Kültür ve Turizm Bakanlığının 16 ilde düzenlediği “Kültür Yolu Festivali”ne ödediği 800 milyona baksın. Her il için 70 milyon ediyor.”

Eğer dikkatli bir zihne ya da gerçek bilgiye hâkim değilseniz, hele hele bir de matematiğiniz berbat ise bu safsatayı mutlaka yutarsınız.

Matematiğiniz berbat ise rakamın 16’ya bölündüğünde 50 milyon olduğunu bulamazsınız.

Gerçek bilgiye hâkim değilseniz de bu rakamların binlerce etkinlik ve yüzlerce konser için olduğunu bilemediğiniz için belki de ikna olursunuz.

Dikkatli bir zihne sahip değilseniz o zaman da asıl işi kültür ve turizm olan ve bütün Türkiye sathında faaliyet yürüten bir bakanlığı, belediye hizmetiyle karşılaştırma cihetine gidersiniz.

Hezeyanlarını nasıl savunuyorlar peki; “Biz Atatürk’ün yolundan gidiyoruz. İnsanların eğlenmeye de ihtiyacı var.”

Görüyor musunuz şu uyanık ve aymaz savunmayı.

Yahu, Atatürk sizden ne çekti be!

Her sıkıştığınızda siper ettiğiniz Atatürk, sizin rezilliklerinizi örtme kalkanı mı?

Ve iyi anlayın -mutlaka anlıyorsunuz da- kimse size “Neden konser yaptınız?” demiyor.

“Neden milletin parasını savurdunuz?” diyor; okey!

Milletin aklı, sizin safsatalarınızı yakalayacak düşünce eleklerine sahip çok şükür.

Öncülüyle sonucu arasındaki çarpıklığı yutmuyor; okey!

Yaptığınız şey, “Laf ola beri gele”den başka bir şey değil.

Aslında safsataya başvurmanız, verecek hakikatli bir cevabınızın olmadığının en açık delilidir biliyor musunuz?

Çünkü gerçek bir cevabı olanlar; “Ama siz de şöyle yaptınız, şunu dediniz” diye bir mütekabiliyet aramazlar.

Sayın Özgür Özel, işin bir yönü şöyle; yaptığın hesap yanlış, mantık yürütmenin temelleri ise çürük.

Diğer yönü de şu; madem sana göre “onlar israf etmiş” neden sen de kendi israfınızı savunuyorsun?

Ama şu safsata konusunda İBB Başkanı’nı başka bir yere koyuyorum.

Tarihte çok rastlayacağınız bir yetenek değil, iyi izleyin.

Rahmetli Alatlı’nın “Safsata Kılavuzu’nu okuyup okuyup öyle izleyin.

Detaylar müthiş bir üretim tekniği sunuyor; diyaloglar bazen -vız gelir tırıs gider türünden- vulgarize bir hâl alsa da hakkını yiyemem.

Omurgası safsata olan bir siyaset, er ya da geç mantığın geçerli önermelerine takılacak ve hükmünü yitirecektir.

Bugün yaşanan bazı ekonomik sorunlar, mantığın kurallarını duygularla zayıflatsa da o gün mutlaka gelecektir.

Mantık, duyguları aştığında CHP’nin siyasetine oy verenler kendilerini bekleyen o büyük pişmanlıkla mutlaka yüzleşecekler…