“Ankara’dan iyi haber alan bir kaynağım, Meclis’te görüşmelerin kızıştığı şu günlerde, bir siyasi suikast olasılığının arttığı üzerinde durdu.”Bu sözler, 14 Ocak’ta T. Toros tarafından sosyal medya üzerinden paylaşılıyor. Sonrasında FETÖ lideri tarafından söylenen benzer sözlerin yer aldığı videonun paylaşılması ise işin ciddiyetini gözler önüne daha da seriyor.
“… Meclis’te görüşmelerin kızıştığı şu günlerde…”ifadesi ise ayrı bir dikkate değer cinsten. Ak Parti ve MHP tarafından ortak bir kararla Meclis’e getirilen yeni düzenlemenin sayısal olarak 330 ve üzerinde olacağı aşikârken ve referandumdan kaçmanın mümkün olamayacağı neredeyse kesin gibi dururken “Meclis’te görüşmelerin kızıştığı şu günlerde” ifadesi verilen bir mesajın şifresi olsa gerek. Zaten sonrasında FETÖ liderinin son videosunda söylediği sözler bu mesajın ciddiye alınmasına yönelik bir uyarı gibi duruyor.
Meclis’i kızıştırma görevini devralan partiler malum. Muhalefet partisi liderinin “biziizleyin” dedikten sonra yaşanan gelişmelere geçen hafta değinmişken yeni haftada görüşmeleri kızıştırma adına boş durdukları söylenemez. İşin dikkate değer kısmı Meclis’te çok da bir şey yapamayacaklarını anlayan CHP ve HDP’nin referandum öncesi vatandaşlara yönelik oyunlarını sıklaştırmış olmaları.
“Çocuklarımızın geleceği örgütlü bir tehlikenin pençesinde! Ayağa Kalkıyoruz.”
“Nerede olursan ol, içeride, dışarıda, derste, sırada hep beraber diktaya karşı ayağa kalkıyoruz.”
Levent Üzümcü ve Aykut Erdoğdu’nun bu sözleri içeren paylaşımlarının arkasından CHP Genel Başkan yardımcısı Zeynep Altıok ve bir grup CHP’linin bir kafede ‘ayağa kalkma’ eylemini izlerken kafede yer alanların pekte itibar etmediği görülüyor.
‘Hayır’ propagandasına yönelik iki gencin çektiği videoda istedikleri ülke için sıraladıkları şartlara ‘tabii ki SEKÜLER’ özelliğini, oynayarak söylemelerindeki coşku ise ayrı bir yazı konusu. Ülke insanının %90’ından fazlasının kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir ülkede bu özelliği isteyen gençlerin taleplerinin ne kadar dikkate alınması gerektiğini uzmanlar ayrı bir araştırmakonusu yapmalı bence.
CHP’li vekillerin Meclis’te hafta içi ayağa kalkma eylemlerini gerçekleştirirken aynı dakikalar içinde siyaset sahnesinde olmazsa olmazımız olan Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası’nın üstün tespitlerinin de (!) gerekli ilgiyi neden görmediğini ihmal etmeyelim.
Siyaset bilimcilerin iki hafta içinde yaşanan (ısırma, kelepçe, kürsü sökme vb.) olayları siyasette hangi kuramın içine yerleştirip kullanacaklarını ise düşünmeleri gerekiyor. Zira bu yaşananları siyaset biliminde nerde, nasıl kullanacaklar o da ayrı bir durum.
Birileri mesaj veriyor, birileri de o mesaj üzerinden hem Meclis’i hem de sokakları kızıştırma görevini devralıyor. Son sözü söyleyecek millet ise gözlemliyor ve geleceği adına kararını açıklamak için sözün kendisinde olacağı günü sabırla bekliyor…