‘Darbe ve Kemalizm’ olgusu gündemimizde.

Müteyakkız olmak iyidir.

Paranoyak olmaya gerek yok ama dikkatli olmak zorundayız.

Bu ülkede kim diyebilir ki; “Bir daha asla darbe olmaz, hayata geçirilemez.”

Darbeler neticesinde binlerce mağdur, sayısız bedel ödedi ve hâlâ ödemeye devam ediyor. 15 Temmuz hâlâ dün gibi.

Bir türlü darbe konusunu rafa kaldıramıyoruz.

Son bir hafta içerisinde gerçekleşen absürt olaylara gelelim.

Başörtülü hâkim hakkında ret talebinde bulunulması, Türkiye Spor Yazarları Derneği’nde başörtülü kadının havuza alınmaması, dünyaca ünlü sporcumuz olan Yusuf Dikeç’in tesettürlü annesiyle olan fotoğrafına yapılan alçak yorumların gündem olması, diş hekimliği fakültesi öğrencisi genç bir kadının başörtüsü nedeniyle kongreye katılmaktan menedilmesi, başörtülü genç bir kadının bir alışveriş merkezinde çalışmasına izin verilmemesi, sokak röportajı adı altında dindar camiaya hakaretler edilmesi ve bu hakaretleri yapan seviye yoksunu kişinin CHP’de protokolde ağırlanması, teğmenlerin mezuniyet töreninde, tören akışının dışına çıkarak; korsan eylemle kılıç çekip “Mustafa Kemal’in askerleyiz” söylemlerini dile getirmesi…

Tüm darbelerin Kemalist söylemlerle harekete geçirildiği düşünülürse bu gelişmelere karşı tedbir alınmasını salık vermek yerinde bir tutum olur.

Kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygusu içeren her türlü aşırılık mutlaka takip edilmelidir.  

DARBE MAĞDURLARINA ADALET GÖTÜRMEK

Darbelerle mücadelenin en önemli alt başlıklarından biri de darbe mağdurlarının mağduriyetini olabildiğince adalet kapsamında gidermektir.

Devlet bu çerçevede önemli bir mesafe katetmiş durumda.

Bu kapsamda önce örnekleri sıralayacağım, ardından da sorunlu kısmın altını çizeceğim.

1960 Darbesi nedeniyle ihraç edilen 7 bin 200 subay, dernek faaliyetleri sonucu amaçlarına ulaştı ve “Eminsu Kanunu” ile geriye dönük olarak 40 yıl üzerinden emeklilik haklarına kavuşmuştular.

FETÖ ile mücadele kapsamında kamu görevinden çıkarılanlar içinse yine yargı yolu açık bırakıldı. Bu kapsamda bir komisyon kuruldu. Yaklaşık 130 bin başvuru incelendi ve suçsuz olduğu anlaşılan 17 bin 960 kişi hem mesleklerine döndü hem de alamadıkları altı yıllık maaşlarını ve diğer özlük haklarını elde ettiler.

Yine terörle mücadele kapsamında 2005 yılında bir komisyon kuruldu ve tüm mağduriyetlerin iadesi için faaliyet yürütüldü. Bu çerçevede 560 bin 243 başvuru yapıldı ve 274 bin 590 kişiye tazminat ödenmesine karar verildi. Hâlen ülke genelinde 48 ilde 57 komisyon aktif olarak görev yapmaktadır.

 

28 ŞUBAT MAĞDURLARININ KOMİSYON TALEBİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımına göre, tüm sorunlu alanlara girildi ve âdeta devlet ile vatandaş arasındaki mesafe kapatıldı.

Ne var ki 28 Şubat mağdurları, tahmin edilenin aksine bu kesimde adaletin eksik sağlandığından dem vurmakta.

28 Şubat Gönüllüleri Platformu Başkanı Şerife Kaya’nın ekibiyle birlikte hazırladığı raporu inceledim.

Şerife Kaya, 2014’e kadar çıkarılan 13 adet kanunun mağduriyetleri giderme hususunda eksik kaldığını ifade ediyor ve bir komisyon kurularak her vakıanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

28 Şubat Postmodern Darbesi sürecinde haklarını alamayanlar için komisyon kurulmasını talep eden Kaya, görüşmemizde, "Biz AK Parti hükûmetlerinin sağladığı özgürlük ortamından dolayı müteşekkiriz. Fakat bazı mağdur gruplar sadece bir kısım haklarını alabildi, bazıları ise hiç alamadı. Kurulacak zarar tespit komisyonuyla haklarını hiç alamayanlar veya eksik alanlar bu haklarını alsın. Bu sadece ülkemize has bir durum değil. Şili'de 

de darbe sonrası benzer komisyonlar kuruldu. Bu komisyonda mağdur grupların temsilcilerinin, avukatlarının yer almasını istiyoruz. Hem devlet hem biz çok yorulduk. Haklar iade edilsin ve dosya kapatılsın. Öğrenciler eğitim haklarının engellenmesi nedeniyle ya okuyamadılar ya da geç mezun olup uzun süre istihdama katılmadılar. Yurt dışında okuyup uzun yıllar denklik alamayanlar oldu. Devletin eliyle bir yara açıldıysa devletin şefkatli eliyle de o yaraların sarılması lazım." ifadelerini kullandı.

Siyaset mekanizması umarım bu sese kulak verir ve 28 Şubat dosyası mağdurlar açısından kapanır.