İnsanoğlu yeryüzüne gönderildiğinden beri binlerce devlet, medeniyet ve millet yok olup gitmiştir. Devletler, halklarını ve medeniyetlerini kıyamete kadar yaşatma ülküsüyle var olma mücadelesi verirler. Bunun adı devletlerin, milletlerin, halkların, medeniyetlerin bekasıdır…

Dün olduğu gibi yarın da tüm devlet, millet, halk ve medeniyetlerin beka sorunu vardır. Bu sadece Türkiye’ye, Türklere ve Kürtlere ait bir sorun değildir. Yakın tarihimizde haritadan silinmiş onlarca devlet, yok olmuş onlarca halk gördük.

Türkiye ve Anadolu coğrafyasında yaşayan halkların bu tehlike ve tehditlerden muaf olduğunu iddia edenler ya hain ya da ahmaktır!

Üzerinde hüküm sürdüğü coğrafyada; Türkiye Devleti, Türkler, Kürtler ve diğer halklar Emperyalizmin, Batı medeniyetinin, İsrail yayılmacılığının, Haçlı ruhunun saldırılarına karşı tehdit altındadır. Bunu anlamayan ve görmeyenlere devletin yönetimi ve milletin temsiliyeti emanet edilemez…

KÜRTLERİN BEKASINI KİM TEHDİT EDİYOR?

Daha önceki yazılarımda “Türkiye” ve “Müslümanların” beka sorununu değerlendirmiştim. Seçim sathı mahallinde bin yıldır aynı coğrafyada birlikte yaşadığımız, 1400 yıldır aynı kıbleye yöneldiğimiz Kürt kardeşlerimizin de durumuna dikkatinizi çekmek istedim.

Kürtler, Osmanlı Devleti’nin son döneminde Ermeni çetelerinin, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da CHP/Kemalist faşizminin yok etme tehdidi altında bugünlere geldiler. Tehdidin aktörleri ve isimleri değişse de Türkiye’de birlikte yaşadığımız Kürt kardeşlerimiz ciddi bir beka sorunuyla karşı karşıyalar!

Birinci dünya savaşında Arapları kışkırtıp Osmanlı’dan koparan Batı Emperyalizminin hedefinde yıllardır Kürt halkı var. Araplara devlet ve özgürlük vaat edip Osmanlı’dan kopardıktan sonra kendilerine uşak yapanlar şimdi de Kürlere musallat olmuşlar.   

Kürtlerin bekası, Türkiye’nin yanında durmakla güvende olur. Kürtlerin bekasını tehlikeye atmak isteyenler, yıllardır bu birlikteliği bozmaya çalışıyorlar. Terör örgütlerinin, bazı siyasi parti ve politikacıların yaptığı taşeronluğun neye hizmet ettiğine halkımız iyi görmelidir.

Bekalarının güvende olmasını isteyen Kürtler, seçimde oylarını Cumhur İttifakı’na verecekler. Çünkü oynanan oyunun kendi bekaları için nasıl bir tehdit oluşturduğunu görüyorlar. Huzur ve güven içinde yaşadıkları tek ülke olan Türkiye’nin yaşayacağı bir beka sorununun kendileri için de büyük bir tehdit olduğunu biliyorlar!

Kürtlerin bekası, Batı Emperyalizmi, Haçlı ruhu, İsrail ve bunların yerli işbirlikçisi parti ve terör örgütlerinin tehdidi altındadır. Onları bu kuşatmadan, bu ateş çemberinden kurtaracak olan sadece Türkiye’dir… 

KÜRTLERİ İSRAİL BEKASINA KURBAN ETMEK

100 yıl boyunca Kürtlere kimlik dahi vermeyen Suriye’ye ses çıkarmayan ABD ve Batı emperyalizmi, bugün Suriye’deki Kürtleri korumak (!?) (kullanmak) için can atıyor…

Neden?

Her şey İsrail’in bekasını güvende olsun diye. Varlığını İsrail’in varlığına adamış ABD’nin, Kürtleri bu kutsal görevde kullanmak dışında bir düşüncesi yoktur. Irak’ta İsrail’in bekası için tehdit olarak görülen Saddam’ı devirmek için yıllarca Kürtleri kullandılar. Şimdi de Suriye’de İsrail’i tehdit edecek bir yönetimin göreve gelmesini engellemek için YPG’yi kullanıyorlar.

Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de yaşayan milyonlarca Kürt’ün bekası; İsrail’in bekasına kurban edilmek isteniyor. Bu plana direnen tek ülke Türkiye’dir. Türkiye, Kürt vatandaşlarını; Türkler, Kürt kardeşlerini bu alçak oyunun içinden çıkarmak istiyor.

Kürtleri temsil ettiğini söyleyen siyasi partilerin, Kürtlerin haklarını almak için savaştığını iddia eden terör örgütlerinin destekçilerine iyi bakın. Arklarında Batı Emperyalizmi, İsrail sermayesi ve Haçlı aklını göreceksiniz!