Hamas lideri İsmail Heniyye’ye Tahran’da düzenlenen suikastın ardından İran’ın saldırıya nasıl bir cevap vereceğiyle ilgili tahminler gündemi meşgul ederken İsrail ordusu katliamlarını sürdürüyor.

İşgal güçleri kasıtlı olarak gazetecileri hedef alıyor, yerinden edilmiş insanların sığındığı okulları ve çadırları bombalıyor.

Gazze Şeridi’nde her gün hâlâ onlarca insan şehit oluyor.

ABD başta olmak üzere birçok ülkenin önceliği savaşın yayılmasını önlemek.

Kuveyt’in el-Ceride gazetesinde dün yayınlanan manşet haberde bir grup Amerikalı yetkilinin; özel uçakla Türkiye üzerinden gizlice İran’a gittiği ve Tahran’a “Bölgeyi tamamen yakıp yıkmak isteyen Netanyahu’nun oyununa gelmeyin” mesajı götürdüğü, İsrail Başbakanı’nın Yahudi lobilerine Orta Doğu’daki yıkımın ardından yeniden imar faaliyetlerinde rol alarak büyük kârlar elde edeceklerini söylediği öne sürüldü.

Heniyye’nin Mossad tarafından şehit edilmesi Filistinli direniş grupları ve İsrail arasında yürütülen dolaylı ateşkes müzakerelerini zora soktu.

Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirleri önemsemeyen Netanyahu, işgal güçlerinin saldırılarının iyice vahşileşmesiyle hedefine ulaşabileceğine inanıyor.

Savaşın başından bu yana 10 ay geçmesine rağmen Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki üst düzey askerî ve sivil liderlerine ulaşamayan İsrail, Lübnan’da ve İran’da gerçekleştirdiği suikastlarla görece zaferler peşinde.

Geçtiğimiz günlerde ABD Kongresi’nde coşkuyla karşılanan ve alkışa boğulan İsrail Başbakanı’nın Washington’dan bir tür “yeşil ışık” ile döndüğü anlaşılıyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın ateşkes ve esir takası müzakerelerinde ilerleme sağlandığını öne süren Netanyahu’ya “Bana maval okuma ve beni çantada keklik sanma” dediği aktarılsa da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dediği gibi, İsrail Başbakanı ABD’yi rehin almış durumda ve bunun farkında.

Biden yönetiminin ağzına bir parmak bal sürmek için Kahire’ye müzakere heyeti gönderilse bile amacın ateşkes sağlamak olmadığı ortada.

Aksi takdirde müzakerelerin muhatabının en tepesindeki isme suikast düzenlenmezdi.

Netanyahu’nun amacı Hamas’a tüm koşullarını kabul ettirmek ve gerekirse bölgenin tamamını ateşe vererek siyasi ömrünü uzatmak.

Böyle müzakere de olmaz, ateşkes de sağlanamaz.

Ateşkes ve esir takası müzakerelerinde ara buluculuk yapan Katar, İsrail Başbakanı’na kızgın.

Kızması da gayet normal.

Üzerinde pazarlık yapılacak bir şey kalmamışsa müzakerenin ne anlamı var?

Müzakerelerde ara bulucunun görevi, karşılıklı atılacak geri adımlar ve verilecek tavizlerle tarafları ortak bir noktada buluşturmaya çalışmaktır.

İsrail ise müzakereleri ve ara bulucuları Hamas’ı oyalamak ve vakit kazanmak için kullanıyor.

Sonuçta Filistin direnişine ara bulucular vasıtasıyla kendi görüşünü dikte etmek istiyor.

Heniyye’nin ardından Hamas’ın liderliğini üstlenecek ismi ağır bir yük ve zor bir görev bekliyor.

Söz konusu ismin hareket içinde gerçekleştirilecek istişareler sonucu belirleneceği açıklandı.

Mevcut koşullarda Halid Meşal gibi tecrübeli, bölgeyi ve dünyayı bilen bir ismin yeniden liderlik koltuğuna oturması, Yahya es-Sinvar dâhil alt düzey diğer isimlerin liderin kararına bağlı kalmaları ve hangi sebeple olursa olsun tek başına hareket etmemeleri Hamas için en iyisi olur.