Katar Emiri Temim Bin Hamed El Sani, askeri eğitimlerini tamamlayıp orduya katılacak yeni askerler için 23 Mayıs Salı günü sabah saat 9-10 arası düzenlenen mezuniyet törenine katıldı.
Tören, Katar televizyonlarından ve El Cezire Mübaşir kanalından canlı yayınlandı.
El Sani tören öncesinde, anında ve sonrasında herhangi bir açıklama yapmadı.
Törenden saatler sonra gece yarısına doğru Katar resmi haber ajansının sitesinde El Sani’nin tören sırasında yaptığı iddia edilen birtakım açıklamalar yayınlandı.
Aynı anda da Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan El Arabiya ve Sky News Arapça gibi kanallar Katar Emiri’nin söylediği öne sürülen sözleri son dakika haberi olarak yayınlamaya ve hatta konuklarıyla tartışmaya başladılar.
Bu arada BAE ve Suudi Arabistan, El Cezire kanalına ve Katar gazetelerine ait internet sitelerine erişimi engelledi.
İddialara göre Katar Emiri, İran’ın bölgede istikrarı sağlayan büyük bir güç olduğunu ve İran’a karşı gerginliği tırmandırmanın yanlış olduğunu söylemişti.
Trump’ın, Amerika’da hukuki sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtmiş ve Doha’nın Trump yönetimiyle ilişkilerinde gerginlik yaşandığını açıklamıştı.
Kısa süreli şaşkınlıktan sonra gerçek anlaşıldı.
Katar resmi haber ajansının sitesi bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilmiş ve daha sonra söz konusu asılsız açıklamalar sitede yayınlanmıştı.
Katarlı yetkililer, El Sani’nin yayınlanan açıklamaları kesinlikle yapmadığını belirtti.
Resmi yalanlamaya rağmen Riyad, Abu Dhabi ve Kahire yönetimlerine yakın medya organlarının Katar ve El Sani aleyhindeki yayınları devam etti.
Katar resmi haber ajansı sitesinin hack’lenmesi, sabah düzenlenen törende konuşulanların saatler sonra gece yarısı son dakika anonsuyla yayınlanması, El Sani’nin yaptığı iddia edilen açıklamaları yorumlamaları için önceden konukların ayarlanması, El Cezire’ye ve Katar gazetelerine ait sitelere erişimin engellenmesi, Katarlı yetkililerin yalanlamasına ve gerçeğin ortaya çıkmasına rağmen Katar aleyhine yapılan yayınların ısrarla sürdürülmesi olayın baştan sona kurgu olduğunu ve önceden planlandığını gösteriyor.
Katar’ı hedef alan kampanya, Suudi Arabistan-BAE-Mısır ekseninin yeniden Doha’ya karşı harekete geçtiğinin işareti.
Katarlılar Suudi Arabistan’ı suçlamaktan kaçınsa da Suudi Arabistan medyasının tavrı Riyad’ın da işin içinde olduğunun kanıtı.
Yalanlar üzerine kurulu bu medya kampanyasının amacı Katar’ı sıkıştırmak ve Trump yönetimini Doha’ya karşı kışkırtmak.
BAE’nin Amerika’daki lobilere bu iş için para aktırdığı ve makaleler yazdırdığı biliniyor.
Müslüman Kardeşler üyeleri ve cemaate yakın isimler, ABD Başkanı Donald Trump’ı Arap ve İslam ülkeleri liderleriyle bir araya getiren Riyad Zirvesi’ni eleştirmişti.
Bu durum zirveyi büyük bir şova ve gövde gösterisine dönüştürmek isteyen Suudi Arabistan’ın fena halde canını sıktı.
Riyad, zirveyle alay edilmesinin öfkesini Müslüman Kardeşler’in hamisi olarak gördüğü Katar’dan çıkarıyor.
Bir diğer amaç da Katar’ı İslami cemaatler ile arasına mesafe koymaya zorlamak.
ABD Başkanı’nın Riyad ziyareti sırasında Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi’nin açılışı yapıldı.
Merkez Başkanı Nasır El Bigami, ilk açıklamasında, “Her türlü radikalizmin arkasında Müslüman Kardeşler ve Sururiler var” dedi.
Doha’nın Müslüman Kardeşler’e yakınlığı malum.
“Sururiler” adı verilen akımın öncüsü Suriye asıllı alim Muhammed Surur Zeynelabidin de geçen Kasım ayında Katar’da vefat etti.
Katar Emiri, ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Abu Dhabi ve Riyad, siyasal İslami hareketlere açtıkları savaşta Doha’nın en azından tarafsız kalmasını istiyor…