Dün Mübarek 1 Mayıs İşçi Bayramı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de coşkuyla kutlandı.
Ankara Hacı Bayram Veli Camii ve İstanbul Sultanahmet Camii’nde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bizzat kıldırdığı sabah namazından sonra tekbirler getirilerek kutlamalar resmen başladı.
Öğleye kadar devam eden kutlamalarda Tertip Komitesi, cuma namazı öncesi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Güniz Sokak’taki evinde ziyaret ederek elini öptü.
1 Mayıs’ın cuma gününe denk gelmesinden dolayı Taksim’de bir konuşma yapan ve cuma namazını kıldıran işçilerin ruhani lideri İhsan Eliaçık hocaefendi Taksim’deki hutbesinde, “İki bayramı bir araya getiren Cenab-ı Allah’a hamd ediyoruz” dedi.
Cumadan sonra halkımızın bağrından çıkan birçok aydın, düşünür ve kanaat önderi, işçiler tarafından tertip edilen kortejlerin en ön saflarında salavat ve teşrik tekbirleri getirerek Taksim’e doğru yürüdü.
Yürüyüşü tertip eden sendika ve STK yönetimlerinin başında işçilerin olması takdirle karşılandı.
Tıpkı misafir olduğu bir evde, evin en güzel odası kendisine hazırlandığında, “Evin kileri nerede?” diye soran, kileri gördüğünde ise, “İşte odam burasıdır” diyen, “Neden burayı seçiyorsun?” sorusuna “Benim buradaki yaşamım da Tahran’daki gibi olmalı, ta ki benim yaşama şeklim vatanımdaki insanlarla ve zindanlardaki gençlerle bir tezat teşkil etmesin” diyen birer Ali Şeriatı gibiydiler!
Yürüyüşte ellerinde mazlumları temsil eden birçok bayrak ve döviz taşınırken, birçok esnafın da eylemcilere çeşitli ikramlarda bulunması tam bir işçi-esnaf kardeşliğine dönüştü!
Hele hele bir kortejde yer alan 300 bin Suriyeliyi cennete gönderen Esed rejimi ve onun Suriye’deki en büyük destekçisi Hizbullah’ın bayrağı geçerken, vatandaşlar evlerinin balkonlarından üzerlerine gül ve karanfil atarak mukabelede bulundu. Yaşlı nine ve dedelerin ise gözyaşlarını tutamamaları ayrıca duygusal görüntülere sebep oldu.
Tabii Sisi ve Serok Obama’nın posterinin kutlamalarda olmaması büyük bir eksiklik olarak yorumlandı.
Yine de Komünist Parti, orak-çekiçli kızıl bayrağın Taksim’de dalgalanışı herkesin göğsünü kabarttı!
Bunun yanında gözler Fethullah hocayı çok aradı, neyse ki ABD Büyükelçiliği önüne kurulan dev ekrandan canlı bağlantı yapılarak hocaefendinin geleneksel ağlama ayini yerine getirilmiş oldu!
Meydanlarda söylenen her sözde ve atılan her sloganda hak ve hakikat vardı!
İşçi vardı, hak vardı, adalet vardı, emek vardı.
Ekmek gibi sade ve katıksızdı dünkü kutlamalar.
Yürüyenlerin hepsinde Soma’da “Çizmelerimi çıkarayım mı, kirlenmesin” diyen işçi hassasiyet ve terbiyesi vardı!
Hepsinin elleri nasırlı ve alınları hala terliydi!
Ülkenin Cumhurbaşkanı onları tüm kalbi duygularıyla selamlarken onlar da “Ve aleyküm selam” dediler!
Eskiden birilerinin dediği gibi artık meydanlarda “Moskova’nın gayr-i meşru evlatları” yoktu!
Güzide medyamız canlı yayınlarla İşçi Bayramı’nın artık bir tehdit olmaktan çıktığını ve bir kardeşlik bayramına dönüştüğünü halkımıza yansıtmanın peşindeydi!
Dün bütün bunlar yaşanırken, bugün ise Başbakan adayları Kılıçdaroğlu ve Haydar Baş’ın asgari ücreti yeniden gözden geçirmeleri bekleniyor!…
Not: Yukarı bahsi geçen tüm olaylar birer hayal ürünüdür!