Pazartesi günkü yazımda Mısır’daki cami katliamıyla ilgili bir takım soru işaretleri olduğundan bahsetmiş, “Sina Yarımadası’nda Filistinliler için alternatif vatan” projesine dikkat çekmiştim.
Bugün de aynı konuya devam etmek ve biraz daha ayrıntı vermek istiyorum.
Çünkü bu konu hem oldukça hassas ve hem de gündemde.
İsrail’deki Dürzi toplumunun temsilcilerinden Devlet Bakanı Eyüb Kara, Şubat ayında yaptığı açıklamada, Mısır cuntası lideri Abdülfettah Es-Sisi’nin Filistinlilerin Sina Yarımadası’na yerleştirilmesini önerdiğini iddia etmişti.
Bakan Kara ayrıca Netanyahu’nun da ABD Başkanı Donald Trump’a “iki devletli çözüm” yerine Filistinlilerin Sina’ya yerleştirilmeleri projesini sunmaya hazırlandığını söylemişti.
Bu iddia o günlerde hem Mısır hem de İsrail tarafından yalanlandı.
Fakat önceki gün bir başka İsrailli bakandan daha Kara’nın söylediklerini destekler mahiyette açıklamalar geldi.
Birleşmiş Milletler’in düzenlediği kadın konulu bir konferans için Kahire’de bulunan İsrail Sosyal Eşitlik Bakanı Gila Gamliel, Pazartesi günü bir dergiye verdiği röportajda, “Sina Yarımadası, Filistinlilerin devlet kurması için en iyi yer” dedi.
Gamliel’in bu sözlerine cevap veren Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ise “Mısır’ın bir karış toprağından dahi ödün vermeyeceğini” söyledi.
Sina Yarımadası’yla ilgili iddiaların medyaya konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen kaynaklar tarafından değil bizzat İsrailli bakanlar tarafından dile getirilmesi kuşkuları güçlendirirken, Mısır’daki cunta yönetiminin kısa süre önce Tiran ve Sanafir adalarını Suudi Arabistan’a vermesi de Şükri’nin “Tek bir karış toprağımızdan ödün vermeyeceğiz” açıklamasını anlamsızlaştırıyor.
Ayrıca, İsrail Milli Güvenlik Kurulu eski genel sekreteri Giora Eiland tarafından Ocak 2010’da hazırlanan ve son cami katliamıyla birlikte yeniden hatırlanan raporda yazılanlardan, İsrail’in Sina planının yeni olmadığını anlıyoruz.
Söz konusu raporda, İsrail’in Batı Yaka’dan çekilmemesine karşılık Filistinlilere bir devlet kurmaları için Sina Yarımadası’nda toprak verilmesi fikri gündeme getiriliyor.
Ocak 2011’deki devrimden yaklaşık bir yıl önce Mısır gazetelerinden “El-Mısri El-Yevm”de dikkat çekilen raporda, Gazze Şeridi sınırından El-Ariş kentine kadar olan bölgede Filistinlilere 720 kilometrekare toprak verilmesi öneriliyor.
Raporda ayrıca, öneriyi kabul etmesi halinde Mısır’a büyük yatırımlar yapılacağı ve Mısır Cumhurbaşkanı’nın Nobel Barış Ödülü alabileceği iddia ediliyor.
İsrail’in planı başarılı olur veya olmaz; orası ayrı bir konu.
Fakat Sina Yarımadası’nda yaşanan gelişmeleri ve İsrailli yetkililerin açıklamalarını üst üste koyduğumuz zaman “Kuzey Sina şiddet olaylarıyla planlı bir şekilde İsrail için boşaltılıyor” diyenlerin iddialarının “komplo teorisi” olarak görülemeyecek kadar ciddi olduğunu anlıyoruz.
İsrail, Yehuda ve Samarra olarak adlandırdığı Batı Yaka’dan çekilmek ve oradaki Yahudi yerleşkelerini boşaltmak istemiyor.
İşgal altındaki Filistin topraklarında iki devlet çözümüne hiçbir şekilde sıcak bakmıyor.
Filistinliler için uyduruktan bir devlet kurabilecekleri “alternatif vatan” aramasının nedeni bu.
Emrivaki yapmak İsrail’in huyudur.
Mısırlılar Tiran ve Sanafir’i kaybettikleri gibi Kuzey Sina’yı kaybetmek istemiyorlarsa yetkililerin açıklamalarıyla yetinmeden İsrailli bakanın açıklamalarına en sert tepkiyi göstermeliler.
İsrail’in planını kabul etmeye meyilli olanları belki baskılarıyla vazgeçirebilirler.